Bölüm 32
Kutsal Mesh Yağı Ve Güzel Kokulu Baharatlar
Mısır’dan Çıkış 30:22-38
Kutsal ve sembolik eşyaları ile buluşma çadırının ayrıntıları artık tamamlanmıştır. Eksik olan yalnızca iki şey kalmıştır- mesh yağı ve güzel kokulu baharatlar.
“Rab Musa’ya şöyle dedi: ‘Şu nadide baharatı al: 500 şekel (yaklaşık 5 kilo) sıvı mür, yarısı kadar, yan, 250’şer şekel güzel kokulu tarçın ve kamış, 500 kutsal yerin şekeli hıyarşembe, bir hin ((yaklaşık 3.6 litre) de zeytin yağı. Bunlardan ıtriyatçı ustalığı ile güzel kokulu bir mesh yağı yap. Ona kutsal mesh yağı denecek. Buluşma çadırını, Levha Sandığını, masa ve takımlarını, kandillik ile takımlarını, buhur sunağını, yakmalık sunu sunağı ile bütün takımlarını, kazanı ve kazan ayaklığını hep bu yağ ile mesh et. Onları kutsal kıl ki, çok kutsal olsunlar. Onlara değen her şey kutsal sayılacaktır. Bana kahin olmaları için Harun ile oğullarını mesh edip kutsal kıl. İsraillilere de ki: ‘Kuşaklarınız boyunca bu kutsal mesh yağı yalnız benim için kullanılacak. İnsan bedenine dökülmeyecek. Aynı reçete ile benzeri yapılmayacak.
O kutsaldır ve sizin için kutsal olacaktır. Onun benzerini yapan ya da kahin olmayan birinin üzerine döken herkes halkının arasından atılacaktır.’
Sonra Rab Musa’ya şöyle dedi: ‘Güzel kokulu baharat – kara günnük, onika (Kamış Denizi’nde bulunan bir tür midye kabuğundan yapılan güzel kokulu bir baharat olduğu sanılıyor) , kasnı ve saf günnük – al. Hepsi aynı ölçüde olsun. Bir ıtriyatçı ustalığı ile bunlardan güzel kokulu bir buhur yap. Tuzlanmış, saf ve kutsal olacak. Birazını çok ince döv, Buluşma Çadırında seninle buluşacağım yere, Levha Sandığının önüne koy. Sizin için çok kutsal olacaktır. Aynı reçete ile kendinize buhur yapmayacaksınız. Onu Rab için kutsal sayacaksınız. Kim koklamak için aynısını yapar ise, halkının arasından atılacaktır.’” (22-38. ayetler)
Önce, kutsal mesh yağından söz edilir. Bu yağın bileşimi, Tanrı’nın verdiği talimatlar uyarınca sıvı mür, güzel kokulu tarçın ve kamış, ile hıyarşembe gibi, hepsi aynı ölçüde olan güzel kokulu nadide baharatlardan hazırlandı ve bu bileşime bir hin de zeytin yağı eklendi. (23,24. ayetler) Mesih’ten söz eden Mezmur yazarı şöyle der: “Tanrı, senin Tanrın, seni sevinç yağı ile arkadaşlarından daha çok meshetti. Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor.” (Mezmur 45:7, 8) Bu ayet bize, kutsal mesh yağının özel manasını anlamamız konusunda yardımcı olacaktır. Güzel kokulu baharatlar ise Mesih’in lütuflarını ima ederler.Mesih’in giysilerinin tümü bu tatlı baharatların kokusuna sahiptir. Ama bu baharatlar zeytin yağı ile karıştırılırlar ve her zaman ifade edildiği gibi zeytin yağı, Kutsal Ruh’un bir sembolüdür. O zaman, güzel kokulu baharatlar ve zeytin yağı birleştirildiklerinde, Mesih’in lütuflarının – O’nun sahip olduğu mükemmelliklerin ahlak kokusu – Kutsal Ruh’un gücünde ifade edildiğini öğreniriz.
Bu kutsal mesh yağının, Buluşma Çadırını, Levha Sandığını ve tüm kutsal eşyaları, kahinleri meshetmek için kullanılması gerekiyordu. (26-30. ayetler) Önce, buluşma çadırı meshedilmeli idi. Böyle yapılması çok büyük anlam taşıyordu. Çünkü buluşma çadırına Tanrı’nın evi olarak, O’nun Kendisini gösterdiği yer ve kahinlik hizmetinin ve tapınmanın yeri olarak bakılıyordu ve bu yüzden her şeyin kutsal yağ ile meshedilmesi ile ilgili gerçek, bize şunu öğretir: Tanrı’nın evi ile bağlantısı olan her şey, buluşma çadırının düzeni ve verilen hizmet, içinde yerine getirilen tüm kahinlik işleri (bakınız 1. Petrus 2:5), Kutsal Ruh’un gücü ile düzenlenmeli idi ve bu düzen sağlandığı zaman, Mesih’in Tanrı’nın önündeki tatlı kokusu ifade edilmiş olacaktı, çünkü gerçekten de Tanrı’nın Kendisini açıklaması, Kutsal Ruh’un gücü ile olur ve tapınma ve hizmetin yerine getirilmesini sağlayan da yalnızca Kutsal Ruh’un gücüdür. Bu yüzden eğer Tanrı’nın evi ile bağlantılı olan her şey, O’nun söylediklerine uygun olarak düzenlenir ise, ama kutsal mesh yağı – Kutsal Ruh’un gücü – eksik bırakılır ise, bu durum Tanrı tarafından kabul edilemez bir durum idi. Aynı zamanda etkiye de dikkat edin – her şey kutsal kılınır, mesh yağı aracılığı ile “en kutsal” hale gelir, öyle ki, onlara değen her şey kutsal sayılır. (ayet 29) Bu, Tanrı’nın Ruhu’nun eylemin etkisidir. O’nun gücü neyin üzerinde ise, ve O’nun eylemi altına giren her şey, hatta onlara değen her şey aynı zamanda kutsal olarak görülür. O’nun eyleminin gerçekleştiği her alan kutsal kılınır. (bakınız 1. Korintliler 7:14)
Aynı zamanda Harun ile oğulları da meshedilirler. Bunun anlamı, kahinlerin adanması ile açıklanmıştır. Ama burada buluşma çadırı ile bağlantılı olarak sunulması için özel bir neden mevcuttur. Kahinlerin hizmeti için gerekli olan özelliğe işaret edilmesi- vurgulanması – meshetme ve Kutsal Ruh’un gücü ile ilgilidir. Diğer tüm özelliklere sahip olunabilir – yeniden doğma, özel giysi giyme ve kanın değeri altında bulunma; ama eğer tüm bu şeylere ek olarak Kutsal Ruh’un meshi yok ise, kahinlere özgü konum tam anlamı ile işgal edilmiş olmaz. Kutsanmış Rabbimizin Kendisi bile Kutsal Ruh ve güç ile meshedilmiştir (Elçilerin İşleri 10:38) ve O’na ait olanların hepsinin, eğer kendilerine sunulan ayrıcalıkların tadını çıkarmak istiyorlar ise, aynı şekilde Kutsal Ruh ile meshedilmeleri gerekir. Her alanda hızlı eylemlere ve yasal hizmetlere gereksinim duyulan bir zaman olan günümüzde böyle bir dersin öğrenilmesine çok ihtiyaç duyulur. Bu durumda, her zaman hatırlamamız gereken şey şudur: Kutsal Ruh’un varlığının gücü ve eylemi olmadan ne tapınabiliriz ne de hizmet edebiliriz. (bakınız Yuhanna 4:24; Filipeliler 3:3)
İki uyarıya yer verilir. İki, “İnsan bedenine dökülmeyecek.” (ayet 32) Bu uyarıdaki öğretiş şudur: Tanrı’nın Ruh’u doğal insanın üzerinde dinlenemez ya da doğal insanın içinde konut kuramaz. Kiliseye özgü atamalarda iman etmemiş kişilerin Kutsal Ruh ile donatıldıklarını söylemek bu gerçeği doğrudan ihlal etmek olur. Yeniden doğuş ve günahların bağışlanması olmadan meshedilme asla alınamaz. İman aracılığı ile aklandığımız ve Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı ile barıştığımız zaman, hem meshedilir hem de mühürleniriz. (bakınız Romalılar 5:1-5; 2. Korintliler 1:21-22) İkincisi, bu mesh yağının taklidi yapıldığı takdirde, bunu yapan kişilere verilecek ceza ölüm idi. (ayet 33) Çünkü böyle yapıldığı zaman, Kutsal Ruh’un eylemini taklit etmek gibi iğrenç bir günah işlenmiş olacaktır. Hananya ve Safira Rabbin hizmetinde kullanmak için satmış oldukları mülkün tamamını Rabbe verdiklerini söyledikleri zaman, böyle bir günah işlediler. (Elçilerin İşleri 5) Dikkat edilecek olursa aynı ceza, mesh yağını kahin olmayan birinin üzerine döken kişi için de geçerli idi.
Tanrı kutsaldır ve Kendi egemen haklarını gayretli bir şekilde korur ve bu haklarından herhangi birinin ihlali halinde mutlaka cezalandırır. Eğer Tanrı şimdi bu tür günahların farkına varmadan onları atlıyor gibi görünüyorsa da, bu şimdiki takdiri ilahinin karakterinden dolayıdır – O, lütuf ile davranmaktadır; ama O’nun gözünde günahlar eksilmiş olmazlar.
Güzel kokulu baharatlar aynı zamanda Tanrı’nın talimatı ile bir parfüm haline getirildi ve daha önceki durumda olduğu gibi lütufları, Mesih’in Tanrı önündeki ahlak kokusunu ifade edeceklerdi. Mısır’dan Çıkış 25:6 ayeti, Mısır’dan Çıkış 35:8 ayeti ile karşılaştırıldığı zaman, bu güzel kokulu baharatların altın sunak üzerinde yakılan hoş kokuyu oluşturdukları görülür; aynı zamanda verilen talimattan bu buhurun “buluşma çadırında Tanrı’nın Musa ile buluşacağı yere” konulması gerektiği de anlaşılır. (ayet 36) Bu durumda Mesih’in lütuflarının kutsal ateşin eylemi aracılığı ile getirildikleri gibi ek bir düşüncenin mevcudiyeti de söz konusudur; çarmıhın üzerinde günah yapıldığı zaman, Tanrı’nın yargısının kutsallığına (ateş) maruz kaldığında, en değerli ve güzel kokulu şeyler de Tanrı’nın önüne getirilmiş oldu. O, Tanrı’ya olan itaatini en üst derecede kanıtladığı zaman Tanrı’nın gözünde en değerli olduğu ve mükemmelliklerinin tam olarak sergilediği zaman idi. Bu yüzden şu sözleri söyleyebildi: “Canımı tekrar geri almak üzere veririm. Bunun için Baba beni sever.” (Yuhanna 10:17) O, Tanrı’nın yüceliği uğruna yargı ateşinden geçti ve böyle yapmakla O’nun ahlak lütuflarının tüm “güzel kokulu baharatları” ve tam adanmışlığının mükemmelliği ortaya çıkarılmış oldu ve Tanrı’nın önüne güzel kokulu bir buhur olarak yükseldi. Güzel kokulu baharat kendine özgü anlamının değerliliği nedeni ile çok ince dövülmeli idi (çünkü ne kadar çok dövülür ise, kokusu o kadar çok dışarı yayılacaktı), ve Yehova’nın Musa ile buluşacağı yer olan Levha Sandığının önüne konulmalı idi. Böylelikle, Musa, bu kutsal kokunun tüm kabul edilebilirliği içinde aracı olarak Tanrı’nın önünde duracak idi; ve bunun için Tanrı onunla lütuf içinde bir araya gelebilecek ve halkı için olan düşüncesini ve isteğini ona iletebilecek idi.
Aynı zamanda bununla bağlantılı olarak ceza bildiren bir uyarı mevcuttur. Bu buhurun aynısından yapılmayacaktı. Bu buhur, “en kutsal”, “Rab için kutsal” olandı. Bu nedenle, her kim koklamak için bu buhurun aynısını yaparsa, halkın arasından atılacaktı. (ayet 38) Mesih’in lütuflarının benzerleri ve bunlarda doyum bulmak, Tanrı’nın önünde tiksindirici idi. Daha önce, Rabbin, Kutsal Ruh’un eyleminin ya da gücünün taklit edilmesine karşı nasıl tavır aldığını gördüysek, aynı şekilde Tanrı’nın burada da Mesih’in kokusunun ve taklit edilmesinin karşısında olduğunu bildiren uyarısı mevcuttur. İnsan, amacı ne olursa olsun, ne Mesih’in kokusunu ne de değerliliğini taklit edebilir. Ancak yüreklerimizdeki hilekarlık yüzünden kendimizi sık sık aldatırız; Kutsal Ruh’un işinin dışında Mesih’in benzerliği mevcut olamaz; ve görmüş olduğumuz gibi, Kutsal Ruh, Tanrı’nın armağanıdır. Bu nedenle, doğal özellikleri, insani lütufları, eğitimin ya da kibarlığın etkisini Kutsal Ruh’un ürünü olarak sunmak iki yüzlülüğün en kötüsüdür. Mesih’in yüceliği için Tanrı’nın Ruh’u tarafından işlenmemiş olan hiç bir şey ne Tanrı’yı hoşnut edemez ve bizi de hoşnut etmemesi gerekir.