Çölde Sayım 33 - 34
Bu bölümlerden ilki bize Tanrı halkının çöldeki yolculukları ile ilgili harika anlık tanımlamalar verir. Bu bölümü okuyan herkes Tanrının çok açık bir şekilde sergilediği sevgisi ve ilgisi tarafından derinden etkilenecektir. Tanrının çaresiz haldeki halkının yolculukları ile ilgili Musa’ya böyle bir kayıt yaptırdığını düşünmek! Mısır’dan çıktıkları andan – ölüm ve karanlık ülkesinden süt ve bal akan ülkeye kadar - başlayarak Şeria ırmağını geçene kadar halkın yaşadıklarını bilmemizi istemiştir. “O, senin bu büyük çöldeki yolculuğunu bilir: bu kırk yıl boyunca Tanrın Rab her zaman seninle birlikte olmuştur ve hiç bir eksiğin olmamıştır.” Tanrı, her adımda halkının önünden yürüdü; çölün her aşamasında halkı ile yolculuk etti; halkının çektiği sıkıntılarda Tanrı da sıkıntı çekti. Yumuşak yürekli ve şefkatli bir hemşire gibi onlar ile ilgilendi. Bu kırk yıl boyunca halkın giysileri eskimedi ve ayakları şişmedi ve Tanrı bu bölümde eli ile yönlendirdiği halkının yolculuk ettiği tüm yerleri yazdırmıştır; notlarda bu harika göçün her bir adımı kayıtlıdır ve çölde konaklamak için durdukları her nokta belirtilmiştir. Ne ilginç bir yolculuk! Ve yolculuk esnasında ne kadar harika bir Refakatçi!
Zavallı ve bezgin çöl yolcusu bu çöl yolculuğunun her aşamasının Tanrının sınırsız sevgisi ve hatasız bilgeliği tarafından planlanmış olduğundan emin olduğu zaman güçsüz yüreği teselli bulur. Tanrı, halkını doğru bir yoldan Kendisine, yuvaya yönlendirmektedir ve halkın payındaki her koşul ya da kasesindeki her malzeme Tanrının Kendisi tarafından özen ile düzenlenmiştir; her şey halkın hali hazırdaki yararı ve sonsuza kadar kalıcı mutluluğu için hazırlanmış doğrudan ortaya konmuş işaretlerdir. Bize düşen yalnızca her gün O’nun ile bir çocuk gibi O’na güvenerek ve tüm kaygılarımızı O’na yükleyerek yürümek olmalıdır; kendimizi ve bize ait olan her şeyi mutlak bir kesinlik ile O’nun ellerine teslim etmektir. Tüm yolculuk boyunca gerçek esenliğin ve kutsanmışlığın gerçek kaynağı budur. Ve sonra çöl yolculuklarımız sona erdiği zaman, çölün son adımı atıldığı zaman O bizi sonsuza kadar Kendisi ile birlikte olmamız için yuvaya alacaktır.
“Orada ne kadar coşkulu bir sevinç
olacak.
Çatışmalar, tehlikeler ve korkular hepsi
geride kalacak.
Senin elin düşmanlarımızı bozguna
uğratarak,
Bizim tüm gözyaşlarımızı silecek.
Yüreklerimiz göğe alınmanın heyecanı ile
yanar iken,
Canlarımız Senin lütfunun zenginliklerini
Öğrendiği yolda yürüyecek.”
Çölde Sayım 34.bölüm Yehova’nın eli tarafından çekilen mirasın sınırlarını ortaya koyar. Yolculuklarına rehberlik eden aynı el burada konutlarının sınırlarını tespit etmektedir. Ama çok yazık! Çünkü Tanrının verdiği diyara asla sahip çıkmadılar. Tanrı onlara tüm diyarı verdi ve bu diyarı onlara “sonsuza kadar” verdi. Halk bu diyarın bazen bir kısmını bazen de diğer kısmına sahip çıktı. Ama tanrıya övgüler olsun ki, İbrahim’in tohumunun şu anda dışında kaldıkları o tam ve sonsuza kadar süren mirasa sahip çıkacakları an yaklaşmaktadır. Yehova kesinlikle tüm vaatlerini yerine getirecek ve halkını, sonsuza kadar kalıcı antlaşma aracılığı ile garanti etmiş olduğu bereketlere yönlendirecektir. Bu antlaşma Kuzu’nun kanı ile mühürlenmiştir. Tanrının vaat etmiş olduğu sözlerin tek bir noktası ya da virgülü bile başarısızlığa uğramayacaktır. Tanrının tüm vaatleri dün bu gün ve yarın aynı olan İsa Mesih’te “evet” ve “amin”dir. Tüm övgü Babaya ve Oğula ve Kutsal Ruha olsun!