Bölüm 1
Kurtuluşun Önemi
Tanrı sonsuzdur. Sonsuz değerleri O'ndan başka hiçbir yerde bulamayız. İnsandan kaynaklanan, insanın ürettiği ve sahip olduğu her şey geçicidir; insani değerlerin çoğunluğu da kısa bir ömre sahiptir. Bazıları sadece birkaç yıl dayanırken, bazıları gelecek toplumların kullanımı için yüzyıllarca varlıklarını koruyabilmektedirler. Ne var ki, insanlar için geçici değerlerin hiçbiri mezardan öteye gidemez.
Tanrı'dan ayrı olarak sonsuz değerler bulunamayacağı gibi, insan da ancak Tanrı'yla ilişki kurduğunda bu değerlere sahip olabilir. Günah aracılığıyla (burada herkesin işlediği günahları kastetmiyoruz), Âdem'in işlediği ilk günahtan sonra insanlık tümüyle Tanrı'dan ayrılmıştır. İnsan, kendisinin gerçekleştirebileceği herhangi bir iyileştirme ya da iyi işler aracılığıyla Tanrı'ya dönemez. İnsan için Tanrı'yla ilişki kurmanın tek bir yolu vardır, o da göklerden dünyaya insanların kurtarıcısı olarak gelen Yol'dur. İnsan ancak Tanrı'nın İsa Mesih'te sunduğu kurtuluş aracılığıyla Tanrı'yla ilişki kurup, sonsuzlukta geçerli olan değerlerinin bir parçası olabilir. İsa şöyle demişti: "Bense, insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim" (Yuhanna 10:10). İsa'nın insanlara vermek için geldiği yaşam sonsuzdur. Bolluğu da değerleri açısından sonsuzdur.
Günümüzde bol yaşam, maddi ve geçici şeylerle sınırlı olarak savunulmaktadır.
İmanlı olan Hıristiyan Kilisesi'nin büyük bir kısmı, şaşırtıcı bir şekilde, ruhsal ve sonsuz olanı bir kenara atarak, maddi ve geçici olanı kabul etmeye çalışmaktadır. Ahlaksal reformlar, sosyal gelişim ve ekonomik sorunlar, Tanrı'nın günah tarafından lanetlenmiş insan ırkına karşılıksız olarak sunduğu kurtuluşun yerini almıştır. İnsanlar Tanrı'dan ve O'ndan kaynaklanan her şeyden korkunç bir hızla ayrılmaktadır.
Kurtuluşa gereksinim olduğu görülür ve sadık bir şekilde anlatılır. Fakat çoğu zaman kurtuluş sonucunda ele edilen, değişen yaşamlar ve yeniden yapılanan yuvalar gibi yararlar yüksek sesle dile getirilirken, insanın kazanacağı ruhsal ve sonsuza dek geçerli olan değerlerden, ki bunlar pek çoktur, neredeyse hiç söz edilmez. Nedense bunlara pek önem verilmez.
Günümüzde insan ırkını içinde bulunduğu aşağı durumdan kurtarmaya çalışmak geçici değerlerle uğraşmak anlamına gelmiştir. Oysa Kutsal Kitap'ta gördüğümüz gibi, Tanrı insanın günahı ve bunun sonuçlarıyla uğraşırken sonsuz değerleri kullanır. Bunu kurtuluş aracılığıyla yapar.
Sosyal refah için yapılan işler ve ahlaki reformlar günümüz için her ne kadar iyi olsalar da, insanlara mezarın ötesinde bir yarar sağlayamazlar. Mezar insanın sonu değildir. İnsanın ölmeyen ve sonsuza dek yaşayan bir ruhu vardır. Ancak Tanrı'nın İsa Mesih aracılığıyla gerçekleştirdiği kurtuluş insanın ölümsüz ruhunun ihtiyaçlarını karşılar ve asla son bulmayan, sonsuz görkeme sahip, neşe dolu bir duruma gelmesini sağlar.
İnsanlık tarihi boyunca, insanın öldükten sonra ya daha üstün bir varlığın sağlayacağı zevki ya da gazabı tadacağı kabul edilmiştir. Mitoloji bu kavramlarla doludur. Amerikalı yerliler kendilerine mutluluk getirecek avlanma sahalarına kavuşmayı bekliyorlardı. İskandinavlar, Valhalla'ya gideceklerini umut ediyorlardı. Çinliler atalarının ruhlarına tapınıyor, Hindular canın bir bedenden başka bir bedene, bu beden, can temizlenene ve her şeyin kaynağı olan Tanrı'ya dönene kadar hayvanların bedenine geçeceğine inanıyorlardı. Yaşayan insanlar yüreklerinin derinliklerinde, şu ya da bu zamanda gelecekteki varoluşları konusunda mutlaka kafa yormuşlardır.
İnsanın gelecekteki, sonsuzluktaki durumunun ne olacağının insanın şimdiki yaşamında belirlendiği konusunda da genel bir fikir birliği vardır. Ne var ki, insanın gelecekteki durumunu neyin belirleyeceği söz konusu olduğunda olabilecek her türlü farklı görüş mevcuttur. Bir taraftan istisnasız bütün dünya dinleri, insana dünyadayken yaptığı iyi şeyler karşılığında sonsuz bir sevinç ya da sıkıntıdan kurtuluş vaat etmektedir. Hıristiyanlık adı verilen dinin büyük bir kısmı da bu grup içinde yer almaktadır. Bütün bunların karşısında Tanrı, sadece kabul edilmesi koşuluyla, karşılıksız, hak edilmemiş, insanın günahlarının ve hatalarının neler olduğuna bakmaksızın kurtuluş sunmaktadır. Bu kurtuluşu kabul eden herkese sonsuz sevinç ve Tanrı'yla birliktelik vaat edilmektedir.
Tanrı'nın kurtuluşunun sonsuz değerlerinin yerine geçici değerleri koymak, insana sunulmuş en güzel şeyi kaçırmaktır.
İman ettiklerini söyleyen kiliselerin önderliğinin büyük bir kısmı da tam olarak bunu yapmaktadırlar. Kilise dışındakiler ve içindekiler Tanrı'nın insana karşılıksız olarak verdiği sonsuz şeyleri ve bunların nasıl elde edilebileceğini işitmemektedirler.
İnsanlar daha önce hiç olmadığı kadar geçici şeylerin ve maddi değerlerin güvenilmezliğini görmekte ve güvenebilecekleri bir şeyler aramaktadırlar. Bu özleme verilebilecek tek yanıt ruhsal değerlerde, Tanrı'nın sonsuz değerlerindedir.
İnsan ancak kurtuluş aracılığıyla Tanrı'yla ilişki kurabileceği ve sonsuz değerlerin bir parçası olabileceği için, kurtuluş insanın üzerinde düşünmesi gereken en önemli konudur.
Kurtuluşla ilgili olarak öğrenilebilecek her şey doğrudan ya da dolaylı olarak Kutsal Kitap'tan gelmektedir. Bu önemli konu için başka bir kaynak yoktur. Bu nedenle, Kutsal Kitap'ın öğrettiklerinin insana kurtuluşun anlamını ve nasıl elde edilebileceğini açıkladığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, burada anlatılanlar Kutsal Kitap'ın öğretişini izlemektedir.
Bu kitabın amacı, kurtuluşla ilgili olarak göze çarpan gerçekleri küçük bir kitapçık içinde toplayıp herkese uygun bir dille aktarmaktır.