Bölüm 2

Tepeden Tırnağa Tüm Bedeni Kaplamışsa

Şimdi aşağıdaki 12 ve 13.ayetlere doğru gidelim. Orada çok sıra dışı bir ifade okuruz. “Eğer deri hastalığı yayılıp kahinin görebildiği kadarıyla tepeden tırnağa hastanın tüm bedenini kaplamış ise kahin hastaya bakacak ve bedenini hastalık saran kişiyi temiz ilan edecektir. Yaralar beyazlaşmış ise hasta temizdir.”

Cüzamlının Yasası
Bütün bedeni kaplanmış. Levililer 13:12

Garip! Garip!! Garip!!! Birkaç ay ya da yıl önce tek bir şiş, kabuk ya da parlak yara nedeni ile kahine götürülen bu kişiyi kahin kirli olarak ilan etmişti ve bu kişinin ordugahın dışına gitmesi ve tek başına kalması gerekiyor idi. Oysa şimdi deri hastalığı bedeni tepeden tırnağa kapladığı bir durumda kahin ne demektedir? “Temizsin!” Gerçekten de garip! Bunun ne gibi bir anlamı olabilir?

Cüzamlının Yasası
“Kahin bakacak.” Levililer 13:13

Bu durum bize kendisi hakkında söyleyecek tek bir sözü bulunmayan zavallı bir günahkarı anlatır. Kutsal Kitapta bedeni tepeden tırnağa cüzam ile kaplı olan pek çok cüzam hastası görürüz ve hepsi de temizlenir. Luka 5. Bölümdeki Petrus’a bakın. Simun Petrus orada bedeninin tepeden tırnağa cüzam ile kaplı olduğunun ilk kez farkına varır. Ne dediğini dinleyelim:” Ya Rab, benden uzak dur, ben günahlı bir adamım.” (ayet 8) Eğer bir bardağın tamamı su ile dolu ise artık o bardakta başka bir şey için yer yoktur. Eğer bir insanın her tarafı günah ile dolu ise artık onda herhangi bir iyilik için yer yoktur. Elçi Petrus da böyle hissediyordu. Aynı bölümde yer alan daha sonraki ayetlerden bazılarına bakalım: “ İsa kentlerden birinde her yanını cüzam kaplamış bir adam ile karşılaştı. Adam İsa’yı görünce yüz üstü yere kapanıp yalvardı: ‘Ya Rab istersen beni temiz kılabilirsin’ dedi. İsa elini uzatıp adama dokundu ve ‘İsterim, temiz ol!’ dedi. Adam anında cüzamdan kurtuldu.” Luka 5:12-13. Günah ile ya da cüzam ile kaplı bir kişinin temizlenmesi için beklemesine gerek yoktur. Çünkü Kahinimiz ve Kurtarıcımız Rab İsa bu şekilde iyileşme isteği duyan kişileri bekler. Çarmıhtaki hayduda bakalım: “Nitekim biz haklı olarak cezalandırılıyoruz, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz.” Luka 23:41 Ve bu sözleri söyleyen o haydut aynı gün Kurtarıcısı ve Rabbi İsa ile birlikte cennette idi. Luka 15:21 ayetindeki kaybolan oğul örneğine bakalım: “Baba, Tanrı’ya ve sana karşı günah işledim, ” ve “babası hemen koşup boynuna sarıldı ve oğlunu öptü (onu öpücüklere boğdu).” Luka 15:20 (J.N.D. çevirisi) Luka 18:13. ayetteki vergi görevlisine bakalım – “ Tanrım, ben günahkara merhamet et” diyordu ve evine aklanmış olarak döndü. Bu kez de Pavlus’a kulak verelim: “İçimde yani benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum.” Romalılar 7:18. Eyüp bu konuda ne demiş bir de ona bakalım: “Bak, ben değersiz biriyim. Sana nasıl yanıt verebilirim? Ağzımı elimle kapatıyorum.” Eyüp 40:4 Ve tekrar:” Bu yüzden kendimi hor görüyor ve toz ve kül içinde tövbe ediyorum.” Eyüp 42:6. Ancak aklanma hemen gerçekleşir. Yeşaya kitabına da bakalım: “Vay başıma, çünkü mahvoldum, dudakları kirli bir adamım.” Yeşaya 6:5. Anında: “İşte bu kor dudaklarına değdi, suçun silindi ve günahın bağışlandı.” Yeşaya 6:7

Evet, dostum, tüm bu insanlar aynı şekilde temizlenmeye kavuştular. Onlar yalnızca cüzamlı olduklarını anlamak ile kalmadılar ama aynı zamanda tüm bedenlerinin tepeden tırnağa cüzam ile kaplı olduğunun da farkına vardılar. Bu insanlardan hiç biri iyi işleri nedeni ile cennette olmayacaklardır. Onların hepsi ayağa kalkar ve “iyilik eden bir kişi yok, tek kişi bile!” ifadesine tanıklık ederler. Romalılar 3:12. Sevgili okuyucu, Petrus, Pavlus, Eyüp ve Yeşaya’nın zayıf düşüp başarısız oldukları noktada, siz başarılı olamazsınız. Her biri cehenneme giden yolda önce kayboldular ve sonra mahvoldular. Ve zavallı, kaybolmuş ve mahvolmuş günahkarlar olarak her biri yalnızca kurtarıldıkları zaman bağışlanma ve temizlenme elde ettiler. Aynı şekilde siz de yalnızca bu durumda bağışlanma ve temizlenme elde edebilirsiniz.

Eyüp kitabında 33:27-28 (Çeviri J.N.D) ayetlerinde şu sözleri okuruz: “Sonra insanların önünde türkü çağırır: “Günah işleyip doğru yoldan saptım ama Tanrı hak ettiğim cezayı vermedi bana. Canımı çukura inmekten O kurtardı, ışığı görmek için yaşayacağım.” Cennette olup da şu şarkıyı söyleyebilecek hiç kimse yoktur: “Ben asla günah işlemedim ve bu sayede kendimi cennete getirdim.” Eyüp kitabında yer alan şarkı, bize mahvolmuş durumumuzun ümitsizliğini ve Tanrının lütfunu söylemektedir.

O zaman gelin! Şimdi gelin! O lütufkar Kahine olduğunuz gibi gelin. O sizi bekliyor ve şöyle diyor: “Rab diyor ki, Gelin, şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış olsa bile kar gibi ak pak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da yapağı gibi bembeyaz olacak.” Yeşaya 1:18 Çeviri J.N.D. O sizin tepeden tırnağa cüzam olduğunuzu – günah ile dolu olduğunuzu – biliyor. Ancak siz O’nun sizin hakkınızdaki tanıklığınıza inanacak mısınız? Kaybolmuş bir günahkarın o günah ile dolu yerine kendinizi koyacak mısınız? Eğer böyle yapabilirseniz bağışlama, esenlik ve bereket sizin olacaktır.

Ama bu ayetlerden ayrılmadan önce söylemek istediğimiz son bir şey daha var. 14 ve 15. Ayetlerde şu sözleri okuruz: “Ama kızıl et görülüyor ise kişi kirli sayılacaktır. Kahin kızıl et görür ise kişiyi kirli ilan edecektir. Kızıl et kirlidir, deri hastalığıdır. Eğer kızıl et iyileşir ve beyazlaşır ise kişi temiz sayılacaktır.” Bu bize şunu anlatır: Günah işlemeye devam etmekte istekli olan kişi bir günahkar olduğunu kabul etmesine rağmen tepeden tırnağa cüzam hastalığı ile kaplıdır, ama kızıl et yani günah onun içinde aktif bir şekilde çalışmaktadır. Kutsal yazılarda “evet, ben günah işledim” noktasında yerini alan pek çok kişi olmasına rağmen yine de onların hepsinin temizlenme elde etmemiş oldukları oldukça dikkat çekicidir. Davut (2.Samuel 12:13), Nehemya (Nehemya 9:33), Eyüp (Eyüp 40:4; 42:6), Yeşaya (Yeşaya 6:5, 64:6), Yeremya (Yeremya 14:7,20), Daniel (Daniel9:5), Mika (Mika 7:9), kaybolan oğul (Luka 15:21), ve çarmıhtaki haydut (Luka 23:41): tüm bunlar günahkarların yerini aldılar, Ve hepsi de temizlendi ya da bereketlendi. Ama bir de diğer kişilere bakalım: Firavun (Mısırdan Çıkış 9:27; 10:16), Balaam (Çölde Sayım 22:34), Ahan (Yeşu 7:20), Saul (1.Samuel 15:24; 26:21), Şimi (2.Samuel 19:20), ve Yahuda (Matta 27:4): Tüm bu kişiler günah işlediklerini kabul ettiler ama yine de mahvoldular. Bu kişilerin hepsi cüzam hastalıklarını itiraf ettiler ama kızıl et yine de bedenlerinde göründü. Günahtan nefret etmediler. Günahtan dönmek ve ondan vazgeçmek için istek duymadılar. Tövbeleri ya da dönüşleri gerçek olmadı. Ama aktif haldeki kötülük benliklerinde işlemeye devam etti.

Cüzamlının Yasası
“Kızıl et.” Levililer 13:14

Beni, günah ile dolu zavallı günahkarı alan ve o korkunç durumda beni temizleyen ve beni Tanrı’ya götüren, Tanrının o harika lütfunu bildiğimiz zaman bu lütuf bize kutsal olmamız için özlem verir ve günahın üzerimizde egemenlik sürmeyeceğine karar verir. (Romalılar 6:14) Eğer aktif günahın iç varlığımda kontrol edilmeden işlemeye devam etmesine izin verir isem o zaman Tanrının temizleyen ve bağışlayan lütfunu bilmediğim kanıtlanmış olur. Yuhanna şunu yazar: “Günah işleyen şeytandandır.” 1.Yuhanna 3:8 J.N.D. Çeviri

Bu sözler, biz kurtulduktan sonra bir daha asla günah işlemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Elçi Yuhanna şu sözleri söyleyen kişiler hakkında çok net olarak şöyle yazar: “Eğer günahımız olmadığını söyler isek o zaman kendimizi aldatmış oluruz.” 1.Yuhanna 1:8. Burada bu davranışımız ile Tanrıyı ya da diğer insanları değil yalnızca kendimizi kandırdığımıza dikkat edin.

Levililer kitabındaki bu ayette aynı anlamdadır, yani günah işlediğimiz takdirde o zaman bu asla kurtulmamış olduğumuzun kanıtı değildir. Şeytan genç imanlıları bu tür yalan ile ne kadar da çok aldatmaktadır! Bir koyun çamura düşebilir ve kirlenebilir, ama bu onun koyun olmadığı anlamına gelmez; ayrıca koyun çamurdan dışarı çıkana ve bir kez daha temizlenene kadar içi rahat etmez, mutlu değildir. Ama bir domuz çamurdan hoşlanır ve kir onu rahatsız etmez. Kısaca domuz kiri sever, koyun ise kirden nefret eder. “Köpek kendi kusmuğuna döner. Domuz da yıkandıktan sonra çamurda yuvarlanmaya döner.” (Bakınız 2.Petrus 2:22) Ama bir domuz asla bir koyun olmaz, o her zaman domuzdur.

Rab İsa’nın temizlemiş olduğu kişi yalnızca dışardan değil, yeniden doğduktan sonra içerden de değişir. Rab ona temiz bir yürek verir, günahtan nefret eden, tiksinen ve iğrenen bir yürek ihsan eder ve yeniden doğmuş olan kişi günaha düştüğü zaman tekrar restore edilene kadar asla mutlu olmaz.