Mesih’in Kanı
Bölüm 3
Sözünü ettiğimiz bu “endişeli canların” bulundukları durum ile ilgili olarak Tanrının yargısına boyun eğdiklerini varsayalım. Bu durumda ilk akıllarına gelen şey, günahlarının bağışlanmasını nasıl elde edebileceklerini bilmek olacaktır. Mesih’in kanı, günahkarın günahının cezasının uzaklaştırılabileceği tek yoldur. “Kan dökülmeden bağışlama olmaz.” (İbraniler 9:22) İşte bu noktada Mesih’in ölümünün gerekli olduğu ortaya çıkar. Aslında tüm kurtuluş işinin gerekliliği önem kazanır. Ve işte bu nedenle bu gerçeğin tam olarak anlaşılmasının gerektiği, en önemli noktadır.
“Böylece ölümün tüm insanlara yayıldığını, çünkü hepsinin günah işlediğini” (Romalılar 5:12) daha önceden zaten belirtmiş idik. Tanrıya olan itaatsizliği nedeni ile ilk cezayı Adem aldı. İyilik ve kötülüğü bilme ağacından yememesi için önceden uyarılmıştı. “Çünkü o ağaçtan yediğin gün kesinlikle ölürsün” (Yaratılış 2:16,17) Adem Tanrısal buyruğu göz ardı etti ve ölümün korkunç yargısı altına girdi. Tanrının itaatsizlik için verdiği ceza ölüm idi. Bu yüzden “Günah bir insan aracılığı ile, ölüm de günah aracılığı ile dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.” (Romalılar 5:12) Bu nedenle, hiç bir fark yoktur, herkes aynı şekilde günahkardır; ve bundan dolayı Adem soyunun her çocuğu ölüm getiren günah cezasına mahkumdur. Evet, günah her zaman tüm insanlık ailesinin üzerinde hüküm sürer (bakınız Romalılar 5:13-21), insanlık ailesinin her bir bireyi üzerinde (Rab İsa’ya iman ederek kurtulanlar dışında) günah nedeni ile ölümün adil yargısı hüküm sürer. “Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: biz daha günahkar iken Mesih bizim için öldü.” (Romalılar 5:8) “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi, öyle ki, O’na iman edenlerin hiç biri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.” (Yuhanna 3:16) Merhameti bol olan Tanrı, biricik Oğlu’nu bizim uğrumuza ölmesi için gönderdi. “Mesih bizleri Tanrıya ulaştırmak amacı ile doğru Kişi olarak doğru olmayanlar için öldü” (1.Petrus 3:18). İbrahim tam oğlunu kurban edecek iken Tanrı, oğlunun yerine sunulması için bir kuzu sağladı, öyle ki, İshak kurtulabilsin ve yaşayabilsin (Yaratılış 22), bu nedenle Tanrı günahkarların yerine sunulması için bir Kuzu sağlamıştır” – “dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu” (Yuhanna 1:29). Mesih’in ölümünün görünümündeki sır ve anlam budur. Mesih, günahkarın yerine geçen Kişi olarak günahkarın yargısını taşıdı ve suçlunun günahını üstlendi.
Mesih’in günahkarın ihtiyacını karşılayan kanının harika etkisi, O’nun Kişiliğinin karakterinden ve Ölümünün doğasından kaynaklanır. O’nun kanı, Ölümünün sembolüdür, dökmüş olduğu yaşamın sembolüdür. Çünkü yaşam kandadır (bakınız Levililer 17:10-14). Ve bu yüzden O’nun kanı günahı temizler. O Tanrının önünde günahkarın yerine ve adına öldüğü için kanı değerlidir. Tanrı bize hem doğrudan konuşarak hem de örnek vermek aracılığı ile kanın değeri konusunda öğretiş verir. Fısıh gecesi Mısır ülkesindeki İsraillilerin durumuna bakalım. Tanrı, Mısır ülkesinin üzerine yargı infaz etmek üzere idi. Ve Tanrı bir kez adaletini uygulamaya başladığı zaman, İsrail de en az Mısır kadar günahın cezasından sorumlu idi. Bu durumda Mısır’ın yargılanması gerekir iken, İsrail bu yargıdan nasıl esirgenecek idi? “O gece Mısır’dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. Mısır’ın bütün ilahlarını yargılayacağım. Ben Rab’bim. Bulunduğunuz evlerin üzerindeki kan sizin için belirti olacak. Kanı görünce üzerinizden geçeceğim ve Mısır’ı cezalandırır iken, ölüm saçan size hiç bir zarar vermeyecek.” (Mısırdan Çıkış 12:12,13; aynı zamanda 21-23.ayetler). O gece, Mısır ve İsrail arasındaki tek fark (buna çok dikkat edin), KAN İDİ. Konu, İsraillilerin mısırlılar ile kıyaslanması değildi, ama ölüm saçanın eline engel olan, evlerin dışına sürülen kan idi; çünkü Rab, “kanı görünce üzerinizden geçeceğim” demişti. Kuzunun kanı, çünkü kuzu, onları suçtan yıkamak için öldürülmüş idi, öyle ki, Tanrı adil bir şekilde Mısır’ı mahvederken, İsrail’in cezasını adil bir şekilde esirgeyebilsin. Aynı ders, Levililer 16. Bölümde kaydı bulunan büyük kefaret günü aracılığı ile de öğretilir. Çünkü Harun’a günah sunusu olarak boğanın ve tekenin kanını Levha Sandığının üzerindeki Bağışlanma Kapağının üzerine ve önüne serpmesi söylendi. Rab bu Kapağın üzerinde bulut içinde görünürdü; “Çünkü o gün kahin Harun sizi pak kılmak için günahlarınızı bağışlatacaktır. Rabbin huzurunda tüm günahlarınızdan arınacaksınız” (Levililer 16:30). Tüm bunlar Mesih’in kanının yalnızca gölgeleri idiler. Bu nedenle şu sözleri okuruz: “Fısıh Kuzumuz Mesih bizim için feda edildi.” (1.Korintliler 5:7); ve yine aynı konuda şu sözleri okuruz: “Tekeler ile danaların kanı ile değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanı ile kutsal yere ilk ve son kez girdi. Tekeler ile boğaların kanı ve serpilen düve külü murdar olanları kutsal kılıyor, bedensel açıdan temizliyor. Öyle ise sonsuz Ruh aracılığı ile kendini lekesiz olarak Tanrıya sunmuş olan Mesih’in kanının diri Tanrıya kulluk edebilmemiz için vicdanımızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir!” (İbraniler 9:12-14) Bu sözler ile bağlantılı olarak bize, “Tanrı Oğlu İsa Mesih’in kanının bizi her günahtan temizlediği” öğretilir (1.Yuhanna 1:7).
O zaman şimdi Mesih’in, günah ile ilgili kanı hakkındaki Kutsal Yazılardaki öğretişe ayrıntılı olarak işaret edelim.
- Kan, suçtan temizlenmenin tek yoludur. Bu, tanrısal olarak belirlenen ve tanrısal olarak belirlenmiş olan yoldur. Bu nedenle, tüm diğer yöntemlerden farklıdır. “Çamaşır sodası ile yıkansan, bol kül suyu kullansan bile, suçun önümde yine leke gibi duruyor” (Yeremya 2:22). “Sabun otu ile yıkansam, ellerimi kül suyu ile temizlesem, beni yine pisliğe batırırsın, giysilerim bile benden tiksinir.” (Eyüp 9:30,31) Günahkarı kardan beyaz yapabilecek olan tek şey, yalnızca Mesih’in kanıdır.
- Bu etkinliğe sahip olan tek şey yalnızca kandır. Kanın bu etkinliğine hiç bir şey eklenemez. Kan ve başka bir şey değildir. Eğer buna duygular, dualar ya da pişmanlık gibi şeyler (aslında bunların hepsinin uygun başka yerleri elbette vardır), ekleyecek olur iseniz, kanın temizleyen etkisini lekelemiş olursunuz.
- Kanı, Tanrı sağlamıştır. Oğlu’nu ölüme teslime den Tanrı’dır. Günahkarın ihtiyacı için bu sağlayış, bu yüzden yalnızca Tanrının lütfuna bağlıdır ve bunun bir sonucu olarak da günahkarın tamamen dışındaki bir sağlayıştır. Tanrının merhameti sınırsızdır ve dünyayı çok sevdiği için de kurban olarak Kuzu sağlamıştır. Ve şimdi bu Kuzu’nun değerli kanı, iman eden herkes için geçerli etkiye sahiptir (Yuhanna 3:16). Kanın uygulanmasında, günahkarın imansızlığı dışında hiç bir sınır yoktur. Kan herkes için sağlanmıştır ve herkes iman aracılığı ile kanın bereketli temizleyen gücünün öznesi olabilir.
Sevgili okuyucu, temizlenmeye olan ihtiyacınızı itiraf ettiniz. Ve Tanrı ihtiyacınızı karşılayabilecek olan tek sağlayışı sunmuştur. Şimdi kanın kendi üzerinizdeki uygulamasını nasıl elde edebileceğinizi mi soruyorsunuz? Yalnızca ve tamamen iman itaati aracılığı ile. O Fısıh gecesine geri gidelim (Mısırdan Çıkış 12). Kuzunun öldürülmesi yeterli değil idi, aynı şekilde bir leğene konması da yeterli değil idi. Ama İsrailli’nin kanı kendisi için kapısının yan ve üst sövelerinin üzerine sürmesi gerekiyordu. Elinde bir demet mercanköşk otu ile Tanrının adil yargısının önündeki alçakgönüllülüğünün bir belirtisi olarak kanı serpti ve böylece, ölümden kendi ayrılışını kabul etti ve ölüm saçanın darbesinden kendisini kurtaran kana olan imanı onu Adil Yargıç’ın gazabından korudu. Şimdi, görüyoruz ki, Kuzu sağlanmıştır ve boğazlanmıştır; O’nun Kanı dökülmüştür. Ama O’nun kanının dökülmesi ile ilgili gerçek sizin güvenliğinizi garantilemez. Soru şudur: siz kanın altına sığındınız mı? Tekrar, ‘Bu nasıl mümkün olabilir?’ diye soracak mısınız? Söyleyelim, Tanrının günaha karşı ilan ettiği yargının önünde bir İsrailli gibi alçakgönüllülük içinde eğilerek; yani, bir günahkarın konumunu alarak ve adil yargıdan ve günah cezasından Mesih’in kanına bakarak. Bunu yaptığınız an, Mesih’in kanı sizin ve yargının arasına geçerek sizi koruyacak ve tüm değeri ile üzerinizde olacaktır. Çünkü bu kan kutsal bir Tanrının size karşı olan tüm taleplerini karşılamış ve tatmin etmiştir. “Tanrı kanı ile günahları bağışlatan Mesih’i iman ile benimsenen kurban olarak sundu (Romalılar 3:25). Bu nedenle, sizin kesinlikle yapabileceğiniz hiç bir şey yoktur; bir demet mercanköşk otu alıp kan serpmeniz bile gerekmez. Yapmanız gereken tek şey sadece Tanrının sözüne inanmak, zaten dökülmüş olan kana ölüm ve yargıdan kurtulmanın tek aracı olarak bakmaktır ve Tanrı sizi hemen o anda kanın tüm etkinliği ve değeri ile suçtan yıkanmış olarak – kardan daha beyaz o0larak görür. O zaman gecikmeyin ve Mesih’in değerli kanının korumasını isteyin. Rab o gece yarısı Mısır ülkesindeki tüm ilk doğanları vurdu; ve Mesih’i reddeden kişiler için de aynı şekilde yargı ani ve beklenmedik bir zamanda gelecektir. “Her şey esenlik ve güvende” dedikleri bir anda, üzerlerine ansızın yıkım gelecek ve kaçamayacaklardır (1.Selanikliler5:3). O zaman Tanrının bu gün sevgi ile seslenen sesini işitin, bu ses size gelecek olan yargıdan kaçmanız için yalvarıyor ve “dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu’na koşmanız” için rica ediyor (Yuhanna 1:29).