El Kındi’nin Savunması
El Mamun’un Davasında Yazıldı
(Takriben 215 Hicret Yılı; M.S. 830),
Hıristiyanlığın İslamiyet’e
Karşı Savunulması.
Kral Himayesindeki Asyalı Topluluk Önünde Okunmuş Olan Savunmanın Dönemi Ve Yazarı Hakkındaki Makale İle Birlikte
Sır Wıllıam Muır, K.C.S.I. Ll.D. D.C.L.;
Edinburgh Üniversitesi Başkanı;
“Muhammed’in Yaşamı,” “İlk Halifelik Dönemine Ait Tarihi Olaylar” Gibi Eserlerin Yazarı
İkinci Baskı.
Dinsel Risale Komitesinin Yönetimi Altında Yayınlanmıştır.
Londra:
Society For Promotıng Christian Knowledge,
(Hırıstiyan Bilgisini Destekleme Topluluğu)
Northumberland Avenue, Charıng Cross,W.C.;
43,Queen Vıctorıa Street, E.C.
26, St.George’s Place, Hyde Park Corner,S.W.
Brıghton:135, North Street.
New York: E.& J.B.Young & Co.
1887.
EL KINDİ’NİN SAVUNMASI’nın ilk baskısı, beş yıl önce yayınlandı. Şimdi Savunma’ya tekrar önek olarak konulan ve ASYALI TOPLULUK önünde okunmuş olan “Savunma’nın dönemi ve yazarı hakkındaki makaleyi” içeren eser bu Kuruluş’un gazetesinde de yayınlandı.Bu suretle Orientalistler’in 1 (Doğu dilleri, edebiyatı ve tarihi uzmanları) yargısına teslim edilen sonuçlar, hiç bir yerde sorgulanmadılar ve bu nedenle, şimdi az da olsa güven duyularak kabul edilebilirler.
SAVUNMA, Doğu’da orijinal metni ile yaygın bir şekilde dağıtıldı ve aynı zamanda Hindistan’ın ana diline de çevrildi. Bundan dolayı İngilizce diline çevrilmiş hali ile eserin tamamının, Misyonerlerimiz ve eser ile ilgilenen diğer kişilerin yararlanması, ve eserin güvenilirliği hakkındaki iddianın temelini oluşturan tartışmalar için kolay elde edilebilir olması önemlidir. Ve hali hazırdaki baskının yayınlanmasında egemen olan başlıca görüş budur.
W. M.
Edinburgh Üniversitesi
Aralık 1886.
İlk Baskı Hakkında Önsöz
Hali hazırdaki girişimim içinde öncelikli konumun hangisi olduğunu hemen söyleyebilirim: “El Kındi’nin Savunması” adlı bu eseri, onu Hıristiyan imanının yararı için kullanacak olan kişilerin hizmetine sunmak.
Savunma, aynı zamanda dini bir görümümden tamamen ayrı olarak kendi adına çok az rastlanan bir yararlılığa sahiptir. Bu eser dikkatimi ilk kez, metni iki tamamlanmamış el yazması belgeden büyük bir özen ile basarak yayınlayan Türk Misyonu Yardım Topluluğu aracılığıyla çekti. Eseri ilk kez gelişigüzel bir dikkat ile okuduğumda bile, yüksek diyalektik değeri ve aynı zamanda tahmini güvenilirliği konusunda ikna oldum. Çağa ait olan bir eser olması, Hicret’in üçüncü yüzyılında (M.S. yaklaşık 830yılında) yazılmış olduğunu gösterir. Buna uygun olarak bir kaç seçilmiş parça ile birlikte “Hint Kadın Müjdeci” de 2 kısa bir taslak yayınladım.
Eser üzerinde yaptığım incelemelerimi derinleştirdikçe, değeri ve güvenilirliği konusunda daha çok ikna oldum. Savunma, çok iyi tanınan El Biruni (yaklaşık 390 hicret senesinde; M.S. 999) adlı yazar tarafından “Abd al Masih ibn İshak, El Kındi’nin Mektubu olarak aktarılmıştır. İçinde yazıldığı yüzyılı izleyen bir eser olduğu konusundaki geçerliliği kanıtlayan bu aktarma, bazı kişilerin zihinlerinin karışmasına neden olmuştur. Eserin, hem bizim Yazarımız hem de aynı zamanda El Mamun’un Davasında da başarı kazanan “İslam Filozofu” ünlü El Kındi (“Abu Yusuf İbn İshak”) tarafından yazılmış olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, eserin yazarının kimliği konusunda özenli bir araştırma yapmaya yönlendirildim.
“Filozof”, hiç kuşkusuz alenen bilinen bir Müslümandı, bu gerçek hemen ilk anda bu filozofun Savunma’ya destek vermiş biri olabileceği düşüncesini ortadan kaldırır. Ama Beni Kinda (El Kındi ünvanı, bu kişinin bu kabileye ait olan biri olduğu anlamına gelir), Arabistan’ın güneyinden başlayarak merkezine ve kuzeyine kadar yayılan büyük bir kabile oluşturdu ve Hıristiyan döneminin beşinci ve altıncı yüzyıllarında Yarımadanın tarihinde çok farklı bir rol oynadı. 3 İslamiyet’in doğuşunda, her ne kadar kabilenin daha büyük olan kısmı, Muhammed’in imanını görmeyen ünlü El Eşhat önderliğinde yönetildiyse de, Hıristiyan inancına olan bağlılıklarını sürdürmüş olan dikkate değer sayıda bir azınlık mevcuttu; ve El Mamun zamanında, büyük Filozof’un yanı sıra El Kındi’nin kabilesinin ünvanını taşıyan diğer farklı kişileri üretmek için bu azınlığın büyük bir sayı oluşturması gerekiyordu. Bizim Yazarımızın Kinda soyunun böyle bir dalına ait olması için mantıklı hiçbir kuşku mevcut değildir. Ve içsel kanıt (El Biruni’nin aktarması aracılığıyla desteklenenin tamamen dışında olarak) eserin, alenen bildirilen olduğuna dair en güçlü tahmini oluşturur,- yani, Halife El Mamun’un Davasında, egemen İman’a karşı olarak yapılan tartışmalı görünümü içinde Hıristiyan inancının müdafaası uğrunda yapılan bir Savunma’dır. İlk Makale, bu görüşü bina etmek amacı ile tasarlanmıştır.
Savunma, her şeye rağmen, edebi ve tarihi yararından ayrı bir şekilde, yine de kendi adına sahip olduğu müdafaa değerlerinin üzerinde çekişmeli bir eser olarak durabilmeyi başarır. Kendi muhakemesi içinde zayıf olması ve kesin bir sonuca varmaması gibi bir çok konuya karşı koymadan, ve aslında bazı şeylerin sorgulanabilir olmasına ve maddesel açılardan yumuşatılmış olabilecek Müslüman, Yahudi ve Mecusi inançlarına karşı sürekli kusur bulan ve eleştiren sözlerin bolluğuna rağmen, yine de bir bütün olarak ele alındığında, bilgelik ve yetenek ile davranan Savunmacı’nın bulunduğu durumda eseri hakkında ileri sürdüğü iddia şudur: eser, başından sonuna kadar Arap dilinin tekil bir üstünlüğü aracılığıyla karakterize edilir. İslamiyet’in ele alınış tarzı öylesine etkilidir ki, Savunma’nın elden ele dolaştırılması, o döneme ait mertliğini yitirmiş ve dar görüşlü Müslüman devletlerinden birinde hoşgörü ile karşılanması mümkün değildir. Ve, Motazelit Halifeleri, aynı zamanda belki de büyük Akbar’ı da hariç tutacak olursak, herhangi bir çağda yer alan bir Müslüman yönetiminin İslamiyet açısından böylesine tehlike taşıyan bir esere en şiddetli acılar ve en ağır cezalar aracılığıyla engel olmayı gerekli göreceğini düşünüyorum. 4 Ama bu durum, bizim ülkelerimizin yönetimleri söz konusu olduğunda farklıdır. Ve bir Abbasi Halifesinin davasında yazılan ve elden ele dolaşan bir Savunma’nın ortaya çıkmasına, Hıristiyan imanının Savunucusunun hükümleri içinde itiraz edilmesi çok zor olurdu.
Bundan dolayı, Savunma’nın kullanımını ve çevirisini ya da seçilmiş parçalarını kolay değerlendirilebilir hale getirmek için içeriklerine ilişkin, daha ilginç bölümlerin çok sayıda çevirisini de dahil ederek tam bir analiz derledim. Bunu yaparken, bazı nedenlerden ötürü atlanması gereken bir kaç bölümü de belirttim.Daha çok kısaltmanın olmasının gerekip gerekmediği yerel gözlemlere dayalı olmalıdır.
Savunma, Asya’ya özgü eski ve yerli bir ürün olarak yalnızca bizler için Hıristiyanlığa ilişkin derin bir ilgi içermek ile kalmaz, aynı zamanda halen Doğu’da hakkında yasal takipte bulunulan aynı tartışma açısından pratik bir bağlantıya da sahiptir. Buradaki Hıristiyan avukat, özellikleri ve öğretişi Avrupalı bir tipe göre şekil verilmiş bir Mesih’i tanıtarak genelde meydan okuyan bir tavır içindedir ve sonuç olarak bu Mesih’in inancı Batı ile uyumlu olmasına rağmen, Asya’ya özgü zihin ve alışkanlığa yabancı özellikler taşımaktadır. Böyle bir şey, bizim Savunmacımız hakkında her halde söylenemez. Arapların Arabı olan, binlerce yıl önce Kildani ovalarında doğmuş ve yetişmiş olan El Kındi, kendisini ve inancını Asyalılara özgü bir düzen ve dil kullanarak sunar. İtirazda bulunan kişiler, zaman ya da ülkeye göre, ve biçiminde ya da özünde, ya da aracılığıyla desteklendiği muhakemesinde değişmediğini göreceklerdir. El Kındi’nin Hıristiyanlığı (belki Asyalı tartışmacının daha gayretli doğası ve daha canlı kavramları hariç tutularak) maddesel açıdan günümüz Misyonerliği aracılığıyla ileri sürülenden biraz farklı olabilir.
El Kındi’nin hitabet yeteneğini bu sayfalara aktarmaya çalışmadım, ama kendimi tartışmanın özüne ve cereyan ediş şekline bütünüyle verdim. Eserdeki karşılıklı konuşmalar baştan sona kadar kısaltılmışlardır ve bir çeviri olarak işaretlenen bir bölümün bulunduğu yerde bile meselenin özü, büyük çapta kısaltılarak aktarılmıştır ve yazarımızın ayrıntılı olarak dile getirmekten hoşlandığı eleştiren sözlere ve laf kalabalığının coşkusuna yer verilmemiştir. Bu görevi yerine getirmek için gerekli yeteneğe sahip olmuş olsaydım bile, dilimizin farklı özel nitelikleri taklit etme konusundaki herhangi bir girişimim ile çatışırdı. El Kındi’nin konuşma sanatının hızla akan bir seli andıran yeterli algılanmasını biçimlendirmek için orijinal eserin okunması gerekir. Ancak her şeye rağmen eserin Farsça ve Urdu dili gibi Doğu dilerine çevrilmesi, yazarımızın hem stili hem de ruhu nedeni ile daha az zor olacaktır.
Dr. Pfander’in talebi üzerine, kendisinin Müslüman hakkında yaptığı üç harika Bilimsel İnceleme’sinin bir açıklamasını yazdım. Yazım, “Calcutta Review” da 5 bir Tartışma şeklinde yayınlandı.Şimdi o günden bu güne otuz altı yıl geçmiş bulunuyor. Bu yazılar aracılığıyla, hem Hindistan hem de Türkiye’de önemli etkilenmeler oldu. Ama El Kındi’nin Savunması’nın kıyaslanamaz derinlikte hayret uyandıran bir olaya neden olmasının beklenebileceğini söylemek, bu etkilenmelerin kötülenmesi anlamına gelmez. Hıristiyanlığı savunan kişinin kendisinin soylu bir Arap soyundan dünyaya gelen bir Doğulu olması ve bununla birlikte aslen bir Hıristiyan, bir filozof ve Halife El Mamun’un Davasında saygı gören bir hizmetkar olması, yazarımızın tartışmasına esasi değerleri açısından çok büyük bir önem kazandırmaktadır. Bu eser ve Pfander’in eserleri arasında yalnızca makaleyi dikkatle inceleme ve avukatın kendi savunmasının ateşli hitabet yeteneği arasında küçük bir fark mevcuttur; bir savaşın tanımlanmasını okumak ile savaşın cereyan ettiği alanda bizzat bulunarak savaşı kendi gözleriniz ile izleyerek tanık olmak arasında da bir fark bulunduğu kesindir.
Türk Misyon Yardım Topluluğuna, Savunma’nın değerine gösterdikleri takdir ve bu Savunma’yı bize sunarken el yazması belgelerin eksikliklerine karşı koymadan çok zekice ve özen ile basılmış bir metin 6 ile sağladıkları yardımdan dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
W. M.
LONDRA,
Aralık 1, 1881
1. Bakınız sayfa 38.
2. “Indian Female Evangelist” (Hint Kadın Müjdeci) Londra: Nisbet & CO., Nisan, 1881, Art. I.
3. Bkz. “Muhammed’in Yaşamı” (1.baskı), cilt i. s. clxxiii. et seq.
4. Kahire’de bilgili bir Amerikan Misyoneri olan Dr. Lansing tarafından bana şöyle söylendi: Mısır’da daha önce yürürlükte olan eski bir yasaya göre, içinde El Yazması bulunabilen herhangi bir evin, çevresindeki kırk ev ile birlikte yerle bir edilmesi ihtimal dahilinde olan bir durumdu.
5. “Calcutta Review,” cilt viii. Art. VI.
6. Türk Misyon Yardım Topluluğu, metinin özenli baskısını Dr. Tien’in emek ve bilgilerine borçludur. Dr. Tien, eksik materyalden oldukça iyi anlaşılır bir metin üretmeyi başarmıştır ve bu nedenle bu eser üzerinde hakkı büyüktür.