Tanrı Konuştu!
God Has Spoken!
Giriş
Dinleyici dostlar, size esenlik olsun (Selamünaleyküm – Arapça selamlama). Kendisinin ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu doğruluk yoluna herkesin boyun eğmesini ve Kendisi ile sonsuza kadar gerçek esenliğe sahip olmasını isteyen esenlik Rabbi olan Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Size Doğruluk Yolu adlı programınızı sunabildiğimiz için çok mutluyuz. Bu radyo programının adını Doğruluk Yolu koyduk, çünkü bu program aracılığı ile günahkar insanların, Tanrı’nın önünde nasıl doğru olabileceklerini açıklayan Peygamberlerin Yazılarını incelemeyi planlıyoruz.
Siz hangi yolu izliyorsunuz? Doğruluk yolunu mu yoksa günahkarlık yolunu mu? Tanrı’dan gelen doğruluk yolunu bilmek ister misiniz? Tanrı’nın Sözü şöyle der: “Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar.” (Matta 5:6)
Belki aranızda şöyle düşünenler olabilir, “Doğruluk yolunu biz zaten biliyoruz. İlk peygamberlerin neler yazdıklarını incelemeye ihtiyacımız yok. Bildiklerimiz bizim için yeterli!” Eğer böyle düşünüyorsanız, o zaman Tanrı’nın peygamberi Süleyman’ın neler yazdığına kulak verin: “Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, ama sonu ölümdür!” (Süleyman’ın Özdeyişleri 14:12)
Tanrı’nın Kitabında, Mezmurlar (Kur’an’andaki adı: Zebur) adlı kitapta Süleyman’ın babası Davut peygamber, Tanrı’nın ön gördüğü doğruluk yolunu bilme ihtiyacımız hakkında çok şey söyledi. Davut peygamber şunları yazdı: “İyilik eden yok, bir kişi bile! Hepsi saptı, tümü yozlaştı. İyilik eden yok, bir kişi bile!” (Mezmur 14:1, 3; Romalılar 3:10,12) Davut, bu nedenle Mezmurlar’daki şu duayı yazdı: “Ya Rab, yollarını bana öğret, yönlerini bildir. Bana gerçek yolunda öncülük et, (ve beni elimden tutarak yönlendir) eğit beni!” (Mezmur 25:4, 5) (Not: Ayette parantez içinde yazılan sözler, ayetin Wolof dilindeki çevirisini gösterir.)
Eğer Tanrımız Rab bize gerçeğin yolunda rehberlik etmeseydi, doğruluk yolunu hiç bir zaman bilemezdik. Dakar’da (Senegal’in başkenti) kaybolmuş bir çocuk ya da çölde kaybolmuş bir koyun gibi olurduk. Ama Tanrı’nın Sözü bize şunu söyler: “Tanrı kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor. O, bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister.” (2.Petrus 3:9; 1.Timoteos 2:4) Dostlar, Tanrı’ya götüren gerçeğin yolunda bulunduğunuzu kesin olarak bilmenizden daha önemli hiç bir şey yoktur.
Bu Doğruluk Yolu programlarında Kutsal Yazıları kronolojik olarak çalışacağız. Tanrı’nın peygamberlerinin öykülerini başından sonuna kadar birer birer izleyeceğiz. Tanrı’nın Sözü’nün bir başlangıcı ve bir sonu vardır (Wolof dilindeki birebir çevirisi: bir baş ve bir kuyruk). Bu nedenle, Kutsal Yazılarda bulunan öyküleri Tanrı’nın Kendisinin başladığı yerden, yani en başından incelemeyi tasarlıyoruz.
Tanrı ve peygamberler hakkında pek çok önemli şey öğreneceğiz. Kutsal Yazıları pek çok peygamber yazmış olmasına rağmen, bu peygamberlere esin veren yalnızca tek bir Yazar olduğunu göreceğiz: Tanrı. Peygamberlerin Yazıları pek çok öykü içerir, ama yalnızca tek bir ana mesaj verirler: İnsanların, Tanrı’nın önünde nasıl doğru kılınabilecekleri hakkındaki İyi Haber.
Bu nedenle, sizden Doğruluk Yolu adlı programı dikkatle ve sadakatle dinlemenizi istiyoruz. Wolof bilgece sözü şöyle der: “Sabreden ve gayret eden, ormanda bir maymun yakalar.” ( Türkçe’deki karşılığı: ‘Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas.’)
Ve “Su kovası, kuyu başında gayretle bekleyen kişiyi bulacaktır.” (Türkçe’deki karşılığı: ‘Sabrın sonu selamettir.’) Aynı şekilde, Tanrı, sözü’nde bize, “Kendisini gayretle arayanları ödüllendireceğini” söyler (İbraniler 11:6). Tanrı, O’nu gerçekten arayanlara şu vaatte bulunur: “Bütün yüreğiniz ile arayınca , beni bulacaksınız!” (Yeremya 29:13)
Doğruluk Yolu programı ile Tanrı ve O’nun Sözü hakkındaki bilginizi çoğaltacağız. Tanrı’nın nasıl Biri olduğunu biliyor musunuz? Ya da Şeytan’ın nereden geldiğini? Tanrı’nın insanı neden yaratığını biliyor musunuz? Ya da Tanrı’nın yarattığı güzel dünyaya günahın nasıl girdiğini? Tanrı’nın peygamberi Nuh ve tufan hakkındaki şaşırtıcı öyküyü hiç okudunuz mu? Tanrı’nın peygamberlerinin neler yazdıklarını gerçekten biliyor musunuz? İbrahim’e neden Tanrı’nın Dostu dendiğini biliyor musunuz? Peygamberlerin mesajlarını dostlarınıza ve çocuklarınıza anlaşılır bir şekilde açıklayabilir misiniz?
Binlerce yıl önce, Eyüp (Arapça Eyyüb) peygamber şu soruyu sordu: “Bir insan Tanrı’nın önünde nasıl doğru olabilir?” (Eyüp 9:2) Tanrı’nın, Eyüp’ün sorusuna verdiği cevabı biliyor musunuz? Tanrı’nın önünde sizin nasıl doğru olabileceğinizi biliyor musunuz? Eğer Tanrı’nın bu ve diğer pek çok soruya nasıl karşılık verdiğini bilmeyi istiyorsanız, sizi Doğruluk Yolu adlı programı dinlemeye davet ediyoruz. Tanrı Sözü gerçekten de derindir, harikadır, diridir ve güçlüdür. Ve başka bir özelliğe daha sahiptir: Tanrı Sözü hiçbir şeyi gizlemez. Bize, insanın gerçek halini gösterir. Bu nedenle, Kutsal Yazılarda şunu okuruz: “Tanrı’nın görmediği hiç bir yaratık yoktur. Kendisine hesap vereceğimiz Tanrı’nın önünde her şey çıplak ve açıktır.” (İbraniler 4:13)
Bugün için ayrılan zamanımızın geri kalan kısmında, kavramamız gereken önemli bir gerçek üzerinde duracağız: O gerçek şudur: Tanrı konuştu! Tanrı, En Yüce Olan, konuştu! Tanrı insana (insanlığa) konuştu ve Tanrı size konuşmak istiyor! Uzaktaki bir ülkenin güçlü bir kralından bir mektup alsaydınız, bu mektubu okur muydunuz? Mektupta size neler yazdığı ilginizi çeker miydi? Kralın yazdığı sözlere önem verir miydiniz? Bize konuşan En Yüce Olan Tanrı’nın sözlerine daha fazla önem vermemiz gerekmez mi?
Tanrı insan ile nasıl konuştu? Kutsal Yazılar bize şunu bildirir: “Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığı ile bir çok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi.” (İbraniler 1:1) Evet, Tanrı’nın insan ile konuştuğu temel yollardan bir tanesi, peygamberler aracılığı iledir. Eski zamanlarda Tanrı, Sözü’nü duyurmaları ve bunu kitaplara (Tomarlara) yazmaları için belirli kişiler atadı. Tanrı Sözü şöyle der: “Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılardaki hiç bir peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiç bir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı’nın sözlerini ilettiler. (2.Petrus 1:20, 21)
Tanrı, Kutsal Yazıları Kendisi yazabilirdi ya da onları yazdırmak için Meleklerini kullanabilirdi. Ama Tanrı böyle yapmadı. Tanrı, Kutsal Yazıları Kendisi adına yazmaları için sıradan insanları seçti. Tanrı, Kutsal Yazılardaki her sözü esinledi, ama yine de peygamberin bireysel kişiliğine değer verdi. Tanrının Kitabı, yalnızca Tanrı’nın doğrudan sözlerini değil, aynı zamanda sizin ve benim gibi insanların düşüncelerini, dualarını ve sorunlarını da kapsar. Tanrı’nın insanlar ile nasıl ilgilendiğini anlatan öyküler aracılığı ile tanrı bize nasıl Biri olduğunu ve O’na nasıl yaklaşabileceğimizi göstermek ister.
Tanrı peygamberlere Kutsal yazıları yazmaları için neden esin verdi? Tanrı, peygamberlere esin verdi, çünkü Tanrı, her kuşaktaki insanın O’nun bilmesini istediği şeyleri bilebilmesini arzuladı. Tanrı peygamberlere konuştu, çünkü onların yazdıkları aracılığı ile Tanrı sizinle ve benimle konuşmak istiyor. Tanrı’nın, peygamberleri aracılığı ile söylediği her şey, biz bugün yaşamakta olanlar için yararlıdır. Tanrı, her birimizin peygamberlerin mesajını bilmemizi bekler.
Bazı kişiler belki şöyle düşünecektir: “Ah! İlk peygamberlerin ne yazdıklarını bilmeye ihtiyacım yok. Onların sözlerinin benim için bir önemi yok. Her peygamber, tamamlaması gereken bir göreve (misyona) sahipti. Bir peygamber geldi, görevini yerine getirdi ve göçüp gitti. Bir diğeri geldi, görevini tamamladı ve ölüp gitti…ve aynı şey bu şekilde sürüp gitti. Bugün yaşayan bizler, ilk peygamberlerin neler söylediklerini bilmeye ihtiyaç duymuyoruz!” Siz de aynı bu şekilde mi düşünüyorsunuz? Tanrı’nın düşünceleri bu düşünceler ile bağdaşmaz! Rab Tanrı’nın şu sözünü dinleyin:
“Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak. Bu nedenle, bu buyruklardan en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde büyük sayılacak.” (Matta 5:18,19) “Kutsal Yazıların tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır.” (2.Timoteos 3:16)
Tüm bu peygamberlerin yazdıkları gerçekten de büyük değere sahiptir, çünkü yazmalarının nedeni, her çağdaki insanların Tanrı’nın ön gördüğü kurtuluş yolunu bilebilmeleridir. Tanrı’nın peygamberlerinin neler yazdıklarını biliyor musunuz? Tanrı, O’nun Sözü’nü bilmemizi, inanmamızı ve itaat etmemizi ister. Kutsal Yazılarda şöyle der: “Peygamberlerin sözleri bizim için daha büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz iyi edersiniz.” (2.Petrus 1:19)
Evet, bazen Tanrı’nın Kitabına karşı savaşanların şöyle konuştuklarını duyarız: “Bu kitaba kimse güvenemez! Hatalar ile dolu. Değiştirilmiş!” Ama yine de, Gerçeğin Sözü ile savaşan biri, aslında Tanrı’nın Kendisi ile savaşmaktadır.” “Bir yumurta, bir kaya ile güreşmemelidir! “ (Türkçe’deki karşılığı: ‘Başından büyük işlere girişme!’) İnsan, Tanrı’nın gerçek Sözü’nü değiştiremez, ama Tanrı’nın gerçek Sözü insanı değiştirebilir! Tanrı büyüktür ve Sonsuz Sözü’nü koruyabilecek kudrettedir. İncil oarak bilinen kitapta Rabbin Kendisinin söylediği de budur (Müjde kayıtları, Kur’an’da “İncil” olarak adlandırılır, sözcük, Arapça’da İyi Haber ya da Müjde’nin karşılığıdır.) “Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.” (Matta 24:35)
Pek çok kişi Tanrı’nın Sözü’ne karşı savaşmayı dener, çünkü Tanrı sözü, yüreklerinin gerçek durumunu açığa çıkartmaktadır. Tanrı’nın, Kendi Sözü hakkında neler söylediğini dinleyin: “Tanrı’nın Sözü diri ve etkilidir. İki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Can ile ruhu, ilik ile eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler, yüreğin düşüncelerini, amaçlarını yargılar.” (İbraniler 4:12)
Evet, Tanrı’nın Sözü, diri ve etkilidir; yüreğe konuşur. Kutsal Yazılar, dünyada mevcut olan en eski yazı koleksiyonudurlar, ama yine de her insan için uygundurlar. Hiç bir şey Tanrı’nın Sözü kadar önemli değildir. Ancak yine de Tanrı Sözü, pirinç ve balığa benzer (ceebu jën: Senegal’in ulusal yemeği) Hepimiz pirinç ve balığın lezzetli yiyecekler olduklarını ve beden için yarar sağladıklarını kabul ederiz. Ama ben bu yiyecekleri yemediğim sürece bana hiç bir yarar sağlamazlar. Pirinci ve balığı yemem gerekir. Aynı şekilde eğer ondan yararlanmak istiyorsam, yüreğimi besleyen Tanrı Sözü’nden alarak yemeliyim. Tanrı’nın, “insan yalnız ekmek ile yaşamaz, ama Tanrı’nın ağzından çıkan her bir söz ile yaşar” (Matta 4:4) demesinin nedeni budur. Doyurulacak olanlar yalnızca, “doğruluğa acıkıp susayanlardır” (Matta 5:6). Tanrı’nın Sözü’ne acıkıyor musunuz? Tanrı Sözü, yiyecek, hem de en lezzetli yiyecektir. Bu yiyecek bedeninizi beslemez, ama yüreğinizi ve canınızı besler.
Tanrı’dan korkan ve O’nun Sözü’ne saygı duyan sizlere hitap ediyoruz: Doğruluk Yolu programını düzenli olarak izlemek için ciddi bir çaba gösterin. Böyle yaptığınız zaman Tanrı’nın eski zamanlarda peygamberleri aracılığı ile neler söylediği hakkındaki bilginizi çoğaltacak ve Kutsal Olan Tanrı’nın önünde nasıl doğru kılınabileceğinizi öğreneceksiniz. Tanrı konuştu- ve Tanrı sizinle konuşmak istiyor!
Bugün sizlerden ayrılmadan önce, açıklığa kavuşturmamız gereken bir şey daha var: yayınladığımız bu programlarda Tanrı’nın peygamberlerinin yazdıklarında bulunanların dışında herhangi bir şeye ya da herhangi bir kimseye güvenmeyeceğiz. Bu programları hazırlayan bizler, Tanrı’nın Kutsal Yazılarda bildirmiş olduğu Tanrı Gerçeğinin dışında hiçbir şey bilmiyoruz. Zekeriya’nın oğlu Yahya peygamberin Müjde’de (İncil) ilan ettiği gerçektir: “İnsan kendisine gökten verilmedikçe hiç bir şey alamaz.” (Yuhanna 3:27) Kendi bilgimize güvenmek için cesaretimiz yoktur. Güvenip dayandığımız yalnızca Tanrı’nın Sözü’dür. Arzumuz, Tanrı’nın, peygamberleri aracılığı ile ilan etmiş olduğunu duyurmaktır.
Tanrı’nın, peygamberlerin Yazılarında ne söylediğini biliyor musunuz? Siz de Tanrı’nın Sözü’ne ve gerçek doğruluğa acıkıp susayanlardan mısınız? Tanrı, Kutsal Sözü’nde Tanrı Kendisini ve O’nun doğru kurtarış yolunu açıkladı. Tanrı’nın ne söylediğini gerçekten anlayabilmeniz için sizi bizimle birlikte Doğruluk Yolu’ndaki Kutsal Yazıları incelemeye davet ediyoruz. Tanrı’nın Sözü bize şöyle der: “Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için sabır ile ve Kutsal Yazıların verdiği cesaret ile umudumuz olsun diye yazıldı.” (Romalılar 15:4)
Hepimizin kesinlikle emin olmamız gereken şudur: Tanrı konuştu ve O herkesin dinlemesini ve yaşamasını istiyor. Yaşlı ve genç, erkek ve kadın, zengin ve yoksul,, Tanrı her birinize şöyle diyor: “Kulak verin! Bana gelin. Dinleyin ki, yaşayasınız.” (Yeşaya 55:3)
Dostlar, dinlediğiniz için teşekkürler. Tanrı isterse, bundan sonraki programımızda, “Tanrı nasıl Biridir?” konusunu işleyen ikinci dersimizi sunacağız. Eğer bu günkü programda dinlediğiniz konular hakkında sorularınız olursa, size Doğruluk Yolu programına yazmanız için çağrıda bulunuyoruz, (TWOR@iname.com)...
Tanrı’nın sizi çağırdığı bu büyük davet üzerinde derin düşünürken Tanrı sizi bereketlesin:
“Kulak verin! Bana gelin. Dinleyin ki, yaşayasınız!” (Yeşaya 55:3)