İsa Çarmıha Çivilenir

Jesus Is Nailed to the Cross

Matta 27; Markos 15; Luka 23; Yuhanna 19

Dinleyici dostlar, size esenlik olsun.

Ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuz esenliğe sahip olmasını arzu eden esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Doğruluk Yolu adlı programınızı sunmak üzere bu gün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için mutluyuz.

Son dersimizde Yahudi din önderlerinin İsa’yı nasıl tutukladıklarını, baş kahinin evine gece yarısı nasıl götürdüklerini, sahte tanıklık ederek O’nu yargıladıklarını, mahkum ettiklerini ve çarmıha gerebilmek için O’nu ülke valisinin önüne nasıl çıkardıklarını gördük. Askerler İsa’yı acımasızca kırbaçladılar, sonra dikenlerden bir taç örüp O’nun başına geçirdiler. O’nun ile alay etiler, yüzüne tokat attılar, üzerine tükürdüler, bir sopa aldılar ve O’nun başına vurdular. Böylece, Adem oğulları, Doğru Olan’ı, göklerden gelmiş olan Yücelikler Rabbi’ni kabul etmediler. İsa’ya işkence eden insanlar peygamberlerin sözlerini bilmiyorlardı. Ama yine de Mesih’in günahkarların elinde bu şekilde acı çekmesi gerektiğini duyuran peygamberlerin sözlerini yerine getirmekteydiler.

Bu gün, İsa Mesih’in çarmıhta nasıl acı çektiğini ve öldüğünü ve böylelikle Tanrı’nın peygamberlerinin önceden bildirmiş oldukları büyük kurtuluş planını yerine getirdiğini görmek için Müjde (İncil) kitabından okumaya devam edeceğiz. Bu günkü çalışmamıza başlamadan önce, bilmeniz gereken bir nokta var: İsa’nın yeryüzünde yaşadığı dönemde Roma yönetimi, bazı suçluların ölüm cezalarını sopalara ya da ağaçlara ya da özel olarak yapılmış çarmıhlara çivileyerek uygulardı. Bu tür bir ölüm çarmıha gerilme olarak adlandırılır. İşkence derecesinde acı ve utanç veren bu ölüm en ağır suçları işlemiş olan suçlular için kullanılırdı.

Belki aranızdan bazıları Tanrı’nın, günahsız Mesih’in neden böyle dehşet verici bir infaz ile ölmesi gerektiği buyruğunu verdiğini merak edebilir. İsa’nın böylesine dehşet verici bir ölüm ile ölmesinin nedeni, günahın dehşet verici bir suç olmasından kaynaklanır. Günah, dünyanın sorunudur. Bizler hepimiz günahkarız ve günahlarımız kutsal ve doğru olan bir Tanrı için suçtur, O’nu gücendirir. Eğer Tanrı, adaletinden ödün vermeden sizin ve benim günahlarımı bağışlayacaksa, o zaman Tanrı’nın günahlarımızı adil ve yetkin bir hüküm ile yargılamalıdır. Tanrı, günahlarımızı herhangi bir şekilde bağışlayamaz. Tanrı, adil bir Yargıç’tır ve her günahı uygun şekilde cezalandırması gerekir. Günahın cezası ölüm ve cehennemin sonsuz ateşidir. Bu cezanın tam olarak ödenmesi gerekir. İyi Haber şudur: Tanrı bize günahlarımızın cezasının tümünü ödemek üzere doğru bir Kurtarıcı gönderdi. Bu doğru ve kudretli Kurtarıcı, İsa’dır. O, bizi, günahlarımız nedeni ile üzerimize gelecek olan Tanrı gazabından kurtardı.

Sevgili dostlar, şimdi biz Müjde’den İsa’nın ve çarmıhtaki Ölümü’nün kutsal öyküsünü okurken, sizleri bu öyküyü zihniniz ve yüreğiniz ile dinlemeye davet ediyoruz. Kutsal Yazılar şöyle diyor:

(Yuhanna 19) 16 Bunun üzerine Pilatus sonunda İsa’yı, çarmıha gerilmek üzere onlara teslim etti. 17 Askerler İsa’yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını kendisi taşıyıp Kafatası—İbranice’de Golgota—denilen yere çıktı.

(Luka 23) 26 Askerler İsa’yı götürürken, kırdan gelmekte olan Simun adında Kireneli bir adamı yakaladılar, çarmıhı sırtına yükleyip İsa’nın arkasından yürüttüler. 27 Büyük bir halk topluluğu da İsa’nın ardından gidiyordu. Aralarında İsa için dövünüp ağıt yakan kadınlar vardı. 32 İsa ile birlikte idam edilmek üzere ayrıca iki suçlu da götürülüyordu. 33 Kafatası denilen yere vardıkları zaman, İsa’yı biri sağında öbürü solunda olmak üzere, iki suçlu ile birlikte çarmıha gerdiler. 34 İsa, ‘Baba, onları bağışla’ dedi, ‘Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.’ O’nun giysilerini aralarında paylaşmak üzere kura çektiler. 35 Halk orada durmuş, olanları seyrediyordu. Yöneticiler İsa ile alay ederek, ‘Başkalarını kurtardı; Tanrı’nın seçtiği O ise, kendini de kurtarsın’ diyorlardı. 36-37 Askerler de yaklaşıp İsa ile eğlendiler. O’na ekşi şarap sunarak, ‘Sen Yahudilerin Kralı isen, kurtar kendini!’ dediler.

(Yuhanna 19) 19 Pilatus bir de yafta yapıp çarmıhın üzerine astırdı. Yaftada şöyle yazılıydı: Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı. 20 İsa’nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Böylece İbranice, Latince ve Grekçe yazılan bu yaftayı Yahudilerin bir çoğu okudu. 21 Bu yüzden Yahudi baş kahinler Pilatus’a, ‘“Yahudilerin Kralı” diye yazma’ dediler. ‘Kendisi, “Ben Yahudilerin Kralıyım” ‘ dedi diye yaz.’ 22 Pilatus, ‘Ne yazdımsa yazdım’ karşılığını verdi. 23 Askerler İsa’yı çarmıha gerdikten sonra giysilerini alıp her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar. Mintan boydan boya tek parça dikişsiz bir dokumaydı. 24 Birbirlerine, ‘Bunu yırtmayalım’ dediler. ‘Kime düşecek diye kura çekelim.’  Bu olay, şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar. Elbisem üzerine kura çektiler.” Bunları askerler yaptı.

(Luka 23) 39 Çarmıha asılan suçlulardan biri, ‘Sen Mesih değil misin? Haydi, kendini de bizi de kurtar!’ diye küfür etti. 40 Ne var ki, öbür suçlu onu azarladı. ‘Sen de Tanrı korkusu da mı yok?’ diye karşılık verdi. ‘Sen de aynı cezayı çekiyorsun. 41 Ne var i, biz haklı olarak cezalandırılıyor, yaptıklarımızın karşılığını alıyoruz. Oysa bu adam hiç bir kötülük yapmadı.’ 42 Sonra, ‘Ey İsa, kendi egemenliğine girdiğin zaman beni an’ dedi. 43 İsa ona, ‘Sana doğrusunu söyleyeyim, sen bu gün benim ile birlikte cennette olacaksın’ dedi.

(Markos 15) 33 Öğleyin on ikiden üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü. 34 Saat üçte İsa yüksek ses ile, “Elohi, Elohi, lema şevaktani’ yani, ‘Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?’ diye bağırdı. 35 Orada duranlardan bazıları bunu işitince, ‘Bakın, İlyas’ı çağırıyor’ dediler. 36 Aralarından biri koşup bir süngeri ekşi şaraba batırdı, bir kamışın ucuna takarak İsa’ya içirdi. ‘Dur bakalım, İlyas gelip onu indirecek mi?’ dedi.  (İnsanlar bu şekilde konuştular, çünkü İsa’nın ne demiş olduğunu anlamadılar, aynı zamanda neler olup bittiğinin de farkında değillerdi. Tüm ülkeyi, öğle ortasından öğleden sonranın ilk saatlerine kadar koyu bir karanlık kapladı. İşte bu karanlık saatler sırasında Tanrı, tüm Adem oğullarının günahlarının cezasını kutsal Kurtarıcının üzerine yükledi, öyle ki, O’na iman eden hiç bir zaman mahvolmasın! İsa’nın bizim uğrumuza çektiği acıların yoğunluğunu hayal etmeye başlamamız bile mümkün değildir.)

(Yuhanna 19) 28 Daha sonra İsa her şeyin artık tamamlandığını bilerek, Kutsal Yazı yerine gelsin diye ‘Susadım’ dedi. 29 Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O’nun ağzına uzattılar. 30 İsa, şarabı tadınca, ‘Tamamlandı!’ dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti. (Luka 23) 46 İsa yüksek ses ile, “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!’ diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi.

(Markos 15) 38 O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye bölündü. 39 İsa’nın karşısında duran yüzbaşı, O’nun bu şekilde son nefesini verdiğini gördüğü zaman, ‘Bu adam gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu!’ dedi. 40 Olup bitenleri uzaktan izleyen bazı kadınlar da vardı. Aralarında Mecdelli Meryem, küçük Yakup ile Yose’nin annesi Meryem ve Salome de bulunuyordu. 41 İsa daha Celile’deyken bu kadınlar O’nun ardından gitmiş, O’na hizmet etmişlerdi. O’nun ile birlikte Yeruşalim’e gelmiş olan daha bir çok kadında olup bitenleri izliyorlardı.

(Yuhanna 19) 31 Yahudi yetkililer Pilatus’tan çarmıha gerilenlerin bacaklarının kırılmasını ve cesetlerin kaldırılmasını istediler. Hazırlık Günü olduğu için cesetlerin Şabat Günü çarmıhta kalmasını istemiyorlardı. Çünkü o Şabat Günü büyük bayramdı. 32 Bunun üzerine askerler gidip birinci adamın, sonra da İsa ile birlikte çarmıha gerilen öteki adamın bacaklarını kırdılar. 33 İsa’ya gelince, O’nun ölmüş olduğunu gördüler. Bu yüzden bacaklarını kırmadılar. 34 Ama askerlerden biri O’nun böğrünü mızrak ile deldi. Böğründen hemen kan ve su aktı. 35 Bunu gören adam tanıklık etmiştir ve tanıklığı doğrudur. Doğruyu söylediğini bilir. Siz de iman edesiniz diye tanıklık etmiştir. 36 Bunlar, ‘O’nun bir tek kemiği bile kırılmayacak’ diyen Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için oldu. 37 Yine başka bir Yazı’da, ‘Bedenini deştiklerine bakacaklar’ deniyor.

38 Bundan sonra Aramatyalı Yusuf (zengin bir adam) İsa’nın cesedini kaldırmak için Pilatus’a başvurdu. Yusuf, İsa’nın öğrencisiydi, ama Yahudi yetkililerden korktuğu için bunu gizli tutuyordu. Pilatus izin verince, Yusuf gelip İsa’nın cesedini kaldırdı. 39 Daha önce geceleyin İsa’nın yanına gelen Nikodim de otuz litre kadar karışık mür ve sarısabır özü alarak geldi. 40 İkisi, İsa’nın cesedini alıp Yahudilerin gömme geleneğine uygun olarak onu baharat ile keten bezlere sardılar. 41 İsa’nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçe, bu bahçenin içinde de hiç kimsenin konulmadığı yeni bir mezar vardı. 42 O gün Yahudilerin Hazırlık Günü’ydü. Mezar da yakın olduğu için oraya koydular.

Sevgili dostlar, Mesih’in mezarı ile ilgili öykü sona ermemiş olmasına rağmen, bu günkü okumamıza burada son vermemiz gerekiyor. Sizi bir sonraki “İsa dirildi!”adlı dersimizde bize katılmak üzere davet edebildiğimiz için öyle mutluyuz ki!

Bu gün dinlediklerimiz gerçekten çok şaşırtıcı! Adem oğullarının Yaşam Rabbi Mesih’i nasıl küçümsediklerini ve O’nu nasıl bir çarmıha çivileyerek öldürdüklerini gördük. Ama her şeye rağmen hatırlamamız gereken bir şey var, o da şudur: Mesih’in ölümü, Tanrı’nın daha dünya var olmadan önce tasarlamış olduğu kurtuluş planının yerine gelmesiydi.

Rab İsa’nın ölmeden önce çarmıhtayken neyi ilan ettiğini duydunuz mu? O, “Tamamlandı!” dedi. İsa, neden, “Tamamlandı!” dedi? İsa, “Tamamlandı!” dedi, çünkü O, kurtuluş işini tamamlamıştı. Dünya dinlerinin, “Tamamlandı!” demedikleri kesindir. Dünya dinleri şöyle der: “Hiç bir şey tamamlanmadı! Siz kendinizi iyi işleriniz ile kurtarmak zorundasınız! Günahlarınızı silmek için iyi işler yarak çaba sarf etmeniz gerekir. Haydi, işe başlayın! Çaba göstermeye devam edin. Hiç bir şey tamamlanmadı! Eğer Cennete gitmek istiyorsanız, çalışmanız, kurbanlar sunmanız, dini görevlerinizi yerine getirmeniz. Dua etmeniz, oruç tutmanız, bedeninize eziyet etmeniz – ve daha bir çok şey yapmanız – gerekir. Dinin verdiği mesajlar bunlardır!

Ama Tanrı’nın insan verdiği İyi Haber şudur: “Ta-mam-landı!” Bu habere inanın ve kurtulun! Mesih, günah borcunuzu Kendi kanı ile ödemiştir! İsa’nın kanı, günahkarların en büyüğünü temizleyebilir ve değiştirebilir! İşte bu nedenle İsa, ölmekte olan tövbekar suçluya, ‘Sana gerçeği söylüyorum, sen bu gün benim ile birlikte cennette olacaksın’ diyebildi.  (Luka 23:43)

Sevgili dostlar, sizi günahın cezasından kurtarabilen iş tamamen sona ermiştir. Tanrı, İsa’nın kurban olmasından hoşnuttur. Artık Mesih’in zamanından önce yaşamış olan atalarımızın yapmış olduğu gibi koyun kurbanları sunmaya ihtiyacımız kalmadı. İsa Mesih, Tanrı’nın mükemmel ve nihai Kurbanı’dır! Tanrı’nın Mesih ve O’nun kurbanlığı ile ilgili tanıklık etmiş olduklarına inanmaktan başka yapmamız gereken hiç bir şey yoktur. “Tamamlandı!”  İsa, doğru Kurtarıcının çekeceği acılar ve ölümü hakkında peygamberlerin önceden bildirmiş oldukları her şeyi yerine getirdi! İsa dünyaya gelmeden yedi yüz yıl önce peygamber Yeşaya şunları yazdı:

“Şiddete baş vurmadığı, ağzından hileli söz çıkmadığı halde, O2na kötülerin yanında bir mezar verildi, ama öldüğünde zenginin yanındaydı. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden O’nun bedeni deşildi. Bizim suçlarımız yüzünden O eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi. Bizler O’nun yaraları ile şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık. Her birimiz kendi y oluna döndü. Yine de Rab hepimizin cezasını O’na yükledi.” (Yeşaya 53:9, 5, 6)

Bu gün dinlemekte olan sizler, peygamberlere gerçekten inanıyor musunuz? İsa’nın, Tanrı’nın peygamberlerinin yazmış oldukları gibi Kurtuluş işini tamamlayan Kişi olduğuna inanıyor musunuz? Doğru Kurtarıcının çarmıhta ölmesinin nedenini şimdi anlıyor musunuz? Nedeni, siz ve benim! O’nun lekesiz, kurbanlık bir koyun gibi ölmesinin nedeni, bizim günahlarımızdı. Bizler, cehennemdeki sonsuz cezayı hak ediyoruz, ancak Tanrı, bizlere olan büyük sevgisi nedeni ile (biricik Oğlu olarak adlandırdığı) İsa’yı bizim hak ettiğimiz cezayı çekebilmesi ve günahlarımızın bedelini üstlenebilmesi için gönderdi. Kutsal Yazılar, bu konu hakkında şu sözler ile duyuruda bulunurlar:

“Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şunun ile kanıtlıyor: Biz daha günahkar iken Mesih bizim için öldü!” (Romalılar 5:7,8) Tanrı, günahı bilmeyen Mesih’i bizim için günah sunusu yaptı. Öyle ki, Mesih sayesinde Tanrı’nın doğruluğu olalım.”  (2. Korintliler 5:21)

Merhametli ve Şefkatli olan Tanrı’ya yücelik olsun! “Tamamlandı!”  Tanrı, İbrahim’in Kurbanı’nın sembolizmini (İd-El Adha) yerine getirdi! Çünkü İbrahim’in, oğlunun yerine masum bir koçu kurban ettiği aynı yerde günahsız Kurtarıcı İsa, Kendisinin bizim yerimize kurban edilmesine izin verdi! “Öyle ki, O’na iman eden mahvolmasın, ama sonsuz yaşama kavuşsun!” (Yuhanna 3:16)

Bizi dinlediğiniz için teşekkürler. Eğer Rab İsa’nın sizin için sunduğu bu mükemmel kurban ile ilgili sorularınız varsa, lütfen bize yazın…

Siz, İsa, çarmıhta ölmeden önce ilan ettiği bu derin ve güçlü sözler üzerinde düşünürken, Tanrı sizi bereketlesin. İsa şöyle dedi:

“Tamamlandı!”  (Yuhanna 19:30)