Peygamber Yeşaya

The Prophet Isaıah

Yeşaya

Size esenlik olsun dinleyici dostlar.

Ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuza kadar esenliğe sahip olmasını arzulayan esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Doğruluk Yolu adlı programınızı sunmak üzere bugün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için mutluyuz.

Son programımızda Rabden kaçmayı deneyen Yunus peygamberin öyküsünü çalıştık. Ama Tanrı’nın huzurundan kaçmaya çalışmak, kendi gölgenizden kaçmaya çalışmaya benzer. Tanrı, Yunus’a o büyük bir balığın karnındayken bile eşlik etti!

Bugün Yunus’un döneminden sonra gelen, adı Kutsal Yazılarda çok iyi bilinen bir peygamberin öyküsünü okumayı planlıyoruz. Bu peygamber, Mesih doğmadan yedi yüz yıl önce yaşamış olan Yeşaya peygamberdir. Yeşaya, Süleyman’ın Yeruşalim’de bina etmiş olduğu tapınakta Tanrı için çalışan bir kahindi. Yeşaya ve diğer peygamberlerin Tanrı’ya her gün sunak üzerinde hayvan kurbanlar sunmaları gerekiyordu. Bu kurbanlar, dünyanın günahı için Kanını dökecek olan Mesih’i sembolize ediyorlardı.

Bir gün Yeşaya Rabbin tapınağında kurbanlar sunduğu sırada neler olup bittiğini dinleyelim. Yeşaya, kitabının altıncı bölümünde şunları yazar:

(Yeşaya 6) 1Kral Uzziya’nın öldüğü yıl yüce ve görkemli Rabbi gördüm; tahtta oturuyordu, giysisinin etekleri tapınağı dolduruyordu. 2Üzerinde Seraflar duruyordu; her birinin altı kanadı vardı; ikisi ile yüzlerini, ikisi ile ayaklarını örtüyor, öbür ikisi ile de uçuyorlardı. 3Birbirlerine şöyle sesleniyorlardı: ‘Her Şeye Egemen Rab kutsal, kutsal, kutsaldır. Yüceliği bütün dünyayı dolduruyor.’ 4Serafların seslerinden kapı söveleri ile eşikler sarsıldı, tapınak dumanla doldu. 5‘Vay başıma, mahvoldum! Çünkü dudakları kirli bir adamım, dudakları kirli bir halkın arasında yaşıyorum. Buna karşın Kralı, Her Şeye Egemen Rabbi gözlerim ile gördüm’ diye feryat ettim. 6Sonra Seraflardan biri bana doğru uçtu, elinde sunaktan maşa ile aldığı bir kor vardı; 7onunla ağzıma dokunarak, ‘İşte bu kor dudaklarına değdi, suçun silindi, günahın bağışlandı’ dedi. 8Sonra Rabbin sesini işittim: ‘Kimi göndereyim, bizim için kim gidecek?’ diyordu. Ben, ‘Beni gönder!’ dedim.

Böylece Rab Tanrı Yeşaya’ya yüceliğini ve kutsallığını açıkladı ve ona İsraillilere, yani Yahudilere Sözü’nü ilan etmesi için ve gelecek kuşakların yararlanması amacı ile bir kitap yazması konusunda çağrıda bulundu. Yeşaya kitabı, uzun ve geniş kapsamlı bir kitaptır ve bizim bu kitabın tüm içeriğine bakmak için yeteri zamanımız yok. Ancak yine de peygamber Yeşaya’nın çağrısını iki önemli düşünceye değinerek özetleyebiliriz

Birinci düşünce; Yeşaya Yahudilere günahları ile ilgili kötü haberi ve bu nedenle hak ettikleri cezayı bildirdi.

İkinci düşünce: Yeşaya Yahudilere günahlarının cezasını çekmek üzere dünyaya gelecek olan Mesih ile ilgili İyi Haberi sundu.

Böylece peygamber Yeşaya’nın mesajını kısaca şöyle aktarabiliriz:

1.)    günah ve günahın cezası hakkındaki kötü haber ve

2.)    Günahkarlar uğruna günahın cezasını ödeyecek olan bir Kurtarıcı hakkındaki İyi Haber.

Tanrı’nın Yeşaya’ya önce Yahudilere sonra işitecek kulakları olan herkese ilan edebilmesi için ilettiği kötü haberi gösteren birkaç ayeti incelemekle başlayalım. Peygamber Yeşaya birinci bölümde şunları yazdı:

(Yeşaya 1) 2Ey gökler, dinleyin! Ey yeryüzü,  kulak ver! Çünkü Rab konuşuyor:’Çocuklar yetiştirip büyüttüm, ama bana başkaldırdılar. 3Öküz sahibini, eşek efendisinin yemliğini bilir. Ama İsrail halkı bu kadarını bile bilmiyor. Halkım anlamıyor.’ Günahlı ulusun, suç yüklü halkın, kötülük yapan soyun, baştan çıkmış çocukların vay haline! Rabbi terk ettiler, İsrail’in Kutsalını hor gördüler, O’na sırt çevirdiler. 13Anlamsız sunular getirmeyin artık. Buhurdan iğreniyorum. Kötülük dolu törenlere, Yeni Ay, Şabat Günü kutlamalarına ve düzenlediğiniz toplantılara dayanamıyorum. 14Yeni Ay törenlerinizden, bayramlarınızdan nefret ediyorum. Bunlar bana yük oldu, onları taşımaktan yoruldum. 15Ellerinizi açıp bana yakardığınız zaman, gözlerimi sizden kaçıracağım. Ne kadar çok dua ederseniz edin dinlemeyeceğim. Elleriniz kan dolu.

Yeşaya, iki yüzlülüklerinden dolayı Yahudileri böyle azarladı ve onların günahlarını şu sözler ile özetledi: “Rab diyor ki, bu halk ağızları ve dudakları ile beni sayar. Ama yürekleri benden uzak. Benden korkmaları da insanlardan öğrendikleri buyrukların sonucudur.’  (Matta 15:8; Yeşaya 29:13)

Yeşaya Yahudileri inatçılıkları ve günahkarlıkları nedeni ile azarladı ve sonra onlara, inanan herkesin yüreğini temizleme gücüne sahip olan İyi Haber’i anlatmaya başladı. Bugün, geri kalan zamanımızda Yeşaya’nın, günahkarları kurtarmak için dünyaya gelecek olan Mesih hakkında yazmış olduğu harika sözlerden bazılarını dinleyelim. Yeşaya şöyle yazar:

“Gelin şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa kar gibi ak pak olacaksınız.  Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da, yapağı gibi bembeyaz olacak.” (Yeşaya 1:18)

(Yeşaya 40) 1‘Avutun halkımı’ diyor Tanrınız, ‘Avutun!’ 3Şöyle haykırıyor bir ses: ‘Çölde Rabbin yolunu hazırlayın, bozkırda Tanrımız için düz bir yol açın. 4Her vadi yükseltilecek, her dağ, her tepe alçaltılacak, böylelikle engebeler düzleştirilecek, sarp yerler ovaya dönüştürülecek. 5O zaman Rabbin yüceliği görünecek. Bütün insanlar hep birlikte O’nu görecek, bunu söyleyen Rab’dir. 9Ey Siyon’a müjde getiren, yüksek dağa çık! Ey Yeruşalim’e müjde getiren, yükselt sesini, bağır, sesini yükselt, korkma. Yahuda kentlerine, ‘İşte Tanrınız!’ de. 10İşte Egemen Rab gücü ile geliyor!

Bundan ötürü Rabbin kendisi size bir belirti verecek: İşte, bakire kız gebe kalıp bir oğul doğuracak ve adını—anlamı Tanrı bizimledir anlamına gelen İmmanuel -koyacak’  (Yeşaya 7:14; Matta 1:23)

Tanrı peygamber Yeşaya aracılığı ile büyük bir sır açıklıyordu. Tanrı, bir erkek ile beraber olmamış bir bakire kızın rahmine Kendi Ruhu’nu göndermeyi planladı. Mesih, dünyaya işte bu şekilde doğacaktı. Bildiğiniz gibi, Mesih’in yersel babası yoktu. Mesih, doğmadan önce Cennetteydi, çünkü O, başlangıçta Tanrı ile birlikte olan Söz’dü. Yeşaya’nın peygamberliğine göre, Mesih, bir insan bedenindeki Tanrı olacaktı. Ne müthiş ve etkileyici bir gerçek! Ruh olan Tanrı, Kendi Ruhu’nu ve Sözü’nü bir bakirenin rahmine koymayı ve sonra bir bebek olarak dünyaya gelmeyi tasarladı. Yeşaya, bu sözler ile şu konuda peygamberlik etti: “İşte bakire bir kız gebe kalıp bir oğul doğuracak ve adını—‘Tanrı bizimledir!’ anlamına gelen İmmanuel – koyacak.”

Bu bölümü izleyen diğer bölümlerde Yeşaya Mesih’in gelişi hakkında çok şey yazar. Bir yerde Yeşaya’nın şu sözlerini okuruz:

“Karanlıkta yürüyen halk, büyük bir ışık görecek; ölümün gölgelediği diyarda yaşayanların üzerine ışık parlayacak. Çünkü bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek.O’nun adı, Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak!  (Yeşaya 9:2,6) “O zaman körlerin gözleri, sağırların kulakları açılacak; topallar geyik gibi sıçrayacak, sevinç ile haykıracak dilsizlerin dili!” (Yeşaya 35:5, 6)

Bu ayetlerde, Yeşaya Mesih’in, Tanrı’nın kutsallığını ve merhametini yeryüzüne getireceği hakkında peygamberlik eder. Aynı zamanda O’nun, Tanrı’nın huzurundan gelen kutsal Mesih olduğunu herkesin anlayabilmesi için Mesih’in nasıl o güne kadar hiç kimsenin yapmamış olduğu güçlü işler yapacağını da önceden bildirdi. Peygamber Yeşaya’nın Mesih hakkındaki şu sözlerinin neni buydu: “Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi! Yeşaya’nın, bugünkü inanların yaptığı gibi Mesih’i diğer peygamberler ile aynı seviyeye koymadığı aşikardır! Peygamber Yeşaya Tanrı’nın huzurundan gelecek olan Kurtarıcı’nın yüceliğini fark etti.

Bugün sizler ile vedalaşmadan önce, bir bölüm daha okumamız gerekiyor: elli üçüncü bölüm. Bu bölüm, peygamber Yeşaya’nın yazmış olduğu bölümler içindeki en harika bölümdür. Çünkü Yeşaya bu bölümde Mesih’in dünyanın günahının cezasını çekmek için nasıl kanını dökeceğine dair peygamberlikte bulunur. Tanrı’nın, Mesih’in zamanından yedi yüz yıl önce peygamberi Yeşaya’ya vermiş olduğu İyi Haber’i dikkatle dinleyin.

Kutsal Yazılar şöyle der:

(Yeşaya 53) 1Verdiğimiz habere kim inandı? Rabbin gücü kime açıklandı? 2O, Rabbin önünde bir fidan gibi, kurak yerdeki kök gibi büyüdü. Bakılacak biçimden, güzellikten yoksundu. Gönlümüzü çeken bir görünüşü de yoktu. 3İnsanlarca hor görüldü, O’na değer vermedik. 4Aslında hastalıklarımızı O üstlendi, acılarımızı O yüklendi. Biz ise Tanrı tarafından cezalandırıldığını, vurulup ezildiğini sandık. 5Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden O eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi. Bizler O’nun yaraları ile şifa bulduk. 6Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de Rab hepimizin cezasını O’na yükledi.

7O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessiz duran koyun gibi açmadı ağzını. 8Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü, halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden yaşayanlar diyarından atıldı. O’nun kuşağından bunu düşünen oldu mu? 9Şiddete baş vurmadığı, ağzından hileli söz çıkmadığı halde, ona kötülerin yanında bir mezar verildi, ama öldüğü zaman zenginin yanındaydı. 10Ne var ki, Rab O’nun ezilmesini uygun gördü, acı çekmesini istedi. Canını suç sunusu olarak sunarsa, soyundan gelenleri görecek ve günleri uzayacak. Rabbin istemi onun aracılığı ile gerçekleşecek. 11Canını feda ettiği için gördükleri ile hoşnut olacak. Rabbin doğru kulu, kendisini kabul eden bir çoklarını aklayacak. Çünkü onların suçlarını O üstlendi. 12Bundan dolayı O’na ünlüler arasında bir pay vereceğim, ganimeti güçlüler ile paylaşacak. Çünkü canını feda etti, baş kaldıranlar ile bir sayıldı. Pek çoklarının günahını O üzerine aldı, baş kaldıranlar için de yalvardı.

Yeşaya, Mesih’in, günahlarımızın bedelini ödemek için katlanacağı acı hakkında bu sözleri yazdı. Evet, Kurtarıcının tüm günahkarlar için acı çekmesi ve kanını dökmesi gerekiyordu, öyle ki, Tanrı, adaletinden ödün vermeden günahımızı bağışlayabilsin. Yeşaya bu nedenle şunları yazdı: “Oysa bizim isyanlarımız yüzünden O’nun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden O eziyet çekti. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de Rab hepimizin cezasını O’na yükledi. (Yeşaya 53:5, 6) Bu muhteşem ayet Yeşaya kitabının mesajını özetler.: kötü haber ve İyi Haber!

1.)    Kötü haber hepimizin günahkar olduğu ve kendimizi kurtarmak için hiç bir çaremiz olmadığıdır. Yeşaya bu nedenle şu sözleri yazdı: Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü.”

2.)    İyi Haber ise şudur:Tanrı, günahkarları kurtarmak için bir plan tasarladı ve bu plan Mesih’in ölümü ve dirilişidir. Yeşaya bu nedenle şu sözleri yazdı: “Oysa bizim isyanlarımız yüzünden O’nun bedeni deşildi, Rab hepimizin cezasını O’na yükledi.”

Sevgili Dostlar, Kutsal Olan Tanrı’nın önünde günahınızın ne kadar büyük olduğunun farkında mısınız? Bir bakireden doğan Mesih’in “Tanrı bizimle”  olduğuna inanıyor musunuz? Mesih’in kurban edilen bir koyun gibi neden kanını döktüğünü biliyor musunuz?

Yeşaya peygamberin yaşam veren bu sözleri üzerinde derin derin düşünün. Tanrı, sizin Yeşaya’nın elli üçüncü bölümde yazmış olduklarının hepsini anlamanıza yardımcı olmak ister. Eğer bugün çalıştıklarımız arasında anlamadığınız bir nokta varsa, lütfen bize yazın ve sorun.

Dinlediğiniz için teşekkürler. Siz, Yeşaya peygamber aracılığı ile gönderilen Rabbin mesajı üzerinde derin derin düşünürken, Tanrı sizi bereketlesin:

“Rab diyor ki, “Gelin şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış gibi olsa, kar gibi ak pak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da, yapağı gibi bembeyaz olacak.” (Yeşaya 1:18)